O, benim yıkımımdı.
O, benim sonumdu.
O, benim hayatımı mahveden adamdı.
Kuzman Pyotr Korshakov her şeyi elde edebileceğini sanıyordu. Çünkü kendisi bir Pakhandı. Onun dediklerini sorgusuz sualsiz yapılmalıydı, aksi halde ona karşı gelenin sonu ölüm olurdu. Hiç kimse Pakhana karşı gelemezdi. Onunla bir anlaşma yapmıştık, onunla evlenecek ve babamın rahat bırakılmasını sağlamaktı amacım. Benden beklediği bir şey vardı ona itaat etmem.
Susmam. Konuşmamdı.
Ama Kuzman bir konu da yanılıyordu, ben kimseye boyun eğmezdim, bu Pakhan olsa bile.
"Bilseydin de bir şey değişmeyecekti!" dediğimde ikimiz de sustuk. Yüzüme yaklaştığında nefesimi tuttum. Kokusunu içime çekersem çok daha fazlasını isteyecekti arsız kalbim, biliyordum.
"Senden.." dedim ve sustum yeniden. Amacım ondan nefret ettiğimi söylemekti. Bana yaşattıkları için ondan nefret etmem gerekmez miydi?
"Senden!" dedim bu kez daha yüksek bir sesle ama dahası çıkmıyordu işte. Yalan söyleyebilecek olsam bile bu kadar büyüğünü asla söyleyemezdim.
"Seni, diyerek başlamalısın Asrın Yıldızı. Başka türlüsü yalan olur.."
Asla yalan söyleyemeyen bir kadın, düşmemesi gereken bir aşka düşerse ne mi olur?
Önyargılarınızdan arınarak aşkı anlamanız dileğiyle.. Keyifli okumalar (: