"Son 40 saniye! Yolun sonu görünüyor Akay, hala söylememekte kararlı mısın?" Çakılmıştım bu sefer yerin en dibine çakılmıştım. Düşünmeden verdiğim kararların sonucunu bir gün illaki çekecektim ve o gün tam bugündü.Neydi beni sıkan ölüme bu kadar yaklaştıran. Yalnızlığım mı,nefreti bana öğretenler mi yoksa başkalarında suç arayan ama verdiği kararlar yüzünden bu hale gelen kendim mi? Ne önemi kalmıştı ki artık, neyi sorguluyordum ben? Kafamı kaldırdım ve başımda duran piç kurusu adama baktım.Son saniyelerimde şu adamın sıfatını görmek büyük kayıptı benim için. Oysa öleceğim sırada son kez görmek isteyeceğim yüz David Gandy'nin olurdu . "Son 20 saniye!" Bitmişti bu kadardı, elimde kalan tek şey onurumdu bu saatten sonra. Ki bu bana fazlasıyla yeterdi. "Son 10 saniye!" Eveet bana doğru gelen ve el sallayan azrail olmalı. " Son 5! Cehennemde görüşmek dileğiyle Akay." Çekilen tetik ve namlunun ucunda duran ben vardım şu saniyeler içinde. Sonum gelmişti ve ben çoktan kabullenmiştim ölümü.. Gözlerimi kapadım ve beynimi dağıtacak o kurşunu bekledim. Bir kurşun sesi geldi ama canım yanmadı ya da şu an düşündüğüm David kafamdan gitmedi. Gözlerimi açtığımda bekliyeceğim yüz azrail olurken neden kafasının ortasında delik olan bir piç Sezginle bakışıyordum? Sezgin ayaklarıma doğru düşerken karşımda tek bir kişi gördüm. Doğrudan gözlerimin içine bakan bir adam.. Ben Belgin Akaysam asıl direnişin şimdi başladığını çok net anlıyorum.