"Uyuyamadım."
"Ya o niye?"
"Bilmem. Yarın için endişeliyim..."
X, onu anlarcasına kafasını salladı. Sonra tıpkı eskilerde yaptığı gibi karşısındakinin iki adım gerisine oturmuştu.
"Biliyor musun X, kimi zaman kendimi çok yalnız hissediyorum. Sanki dört yanım kurtlar sofrasında..."
"Normaldir..."
"Eskiden hep burada otururduk X. hatırlıyor mısın? Şu Ay'a bak. Dolunayından yeni ayına her evresini izlerken biz yine burada yerimizi alırdık. Ne izlerdik onu o sıralar."
X'nin gözleri ıslanmıştı. "Evet." Diyebildi titreyen sesiyle. "Diğerleri de gelirdi. Çekirdekler, içecekler getirtirdik."
Karşısındaki yutkunamadı. Yüreğine çirkin bir keder inmişti. "Özlüyor musun X, o zamanları?"
"özlüyorum." Diyebildi.
"O halde neden bunları yapıyorsun?"
X, kızarık gözlerinden dökülen yaşlarına kadar donakalan halini ciddiyete bürüyerek:
"Neyi ağabey?" Diyebildi...
•
•
•
•
Yedi kişilerdi. Bir sabahın ilk ışıklarındaysa altı. İçlerinden biri yoktu. Belki kaçmış, belki kaçırılmıştı. Fakat öyle ki, bu altı kişi de birbirinden şüphelenmişti.
•
•
•
•
•
•
Bu hikaye, aile ilişkilerinin, psikolojik çatışmaların, maddi sorunların bir grup kardeşin hangi raddelere getirdiğini ele alır.
Kaan, Caner, Bartu, Ömer, Defne, Can ve Betül. Bu kardeşler tek çatı altında büyümüş, her biri ayrı ilgi alanı, ayrı yetenekleri ve ayrı hayalleriyle bitmez tükenmeksizin var olan birer incilerdi. Kimisinde sevgi, kimisinde kin ve nefretle süslenmiş kişilikleri olsa da bunlar bir bütündü. Bir ağacın yedi dalıydılar; biri burkulsa hissedilir, biri kırılsa fark edilirdi.
Gizemin bambaşka bir boyut kazandığı bu kalabalık ailenin evine,
hoşgeldiniz.
Bu hikayede bulunan bütün kişi ve kurumlar hayal ürünüdür.
🚩Bu kitapta yer alan içerikler şiddet, kan, cinayetler, uyuşturucu kullanımı, psikolojik travma gi