"Ben o gün alkolluyken bunu öpmüşüm. Bu velet de hayellere kapılmış"
Kırmızılı çocuğun söylediğine diğer arkadaşı gülerken sandelyeye bağlı olan genç ellerini sıkıyor, sinirinden renkten renke giriyordu.
"Bu gece seni buraya bırakalımda belki düşüncelerinle baş başa kalınca akıllanırsın"
Sarı çilli çocuk onu bu karanlık yerde yanlız bırarakan yedi gencin arkasından bakarken daha fazla dayanamayarak göz yaşlarını serbest bıraktı.
Hayat şartları onu bu yaşta katil yapsa da kalbinde hala Felix yatıyordu.
Felix Psycho'dan farklı olarak masumdu. Hala yarım kalan çocukluğundakı masum çocuktu Lee Felix . İlk okuldan beri çilleri ve Avustralyalı olduğu için zorbalık goren, babasını küçük yaşta kayb eden, astım hastalıgı yüzünden geceleri uyuyamayan, babasının halisunasyonunu gerçek sanan onunla konuşan çocuktu Felix.
Daha fazla ağlamanın mantıksız olduğunu düşünen Psycho kalbindeki Felix'si yine demir parmaklıklar arkasına haps edip azılı katili, kendisini ortaya çıkardı.
Çebindeki onu bu zamana kadar hiçbir zaman yanlız bırakmayan tek arkadaşı olan minik demir parçası ile önce kollarındaki zincirden kurtulup sonra ayaklarındaki zincirden kurtuldu.
Bundan sonra yapacakları Hyunjin ve arkadaşları için hiç iyi olmayacaktı.
***
"Hey çilli. Biz geldik"
"Ne o. Bu kadar mı darıldın biz-"
Gördüğü manzarayla lafı yarım kalan Hyunjinin arkadaşları da onunla aynı durumdaydı.
Kocaman deponun ortasına Psycho'ya göz kulan olmaları için konan yaklaşık otuz koruma göğüs kafesleri yırtılmış, iç orqanları param parça ve etrafa saçılmış bir şekilde kan göleti gibi kan biriken yerin tam merkezinde dağ gibi üst-üste toplanmıştı.
Sincaba benzer çocuk gördüğü manzara ve aldığı kokunun etkisinden dolayı bir elini ağzına bir elini karnına yerleştirerek dışarı koştu. Minho ise onun arkasından gitti.
Deponu inceley