"Zorlanacaksın," dedi saç diplerime dudaklarını bastırırken.
"Biliyorum," dedim göğsümdeki acı kendini dile getirirken bile hissettirdi.
"Hep beklemek zorunda kalcaksın." eli saçlarımda dolandı, bir adım bile uzaklaşmadı benden.
"Beklerim." sesim kararlı çıktı.
"Özleyeceksin," elini yanağıma koydu. Yasladım yanağımı ona. Başımı salladım hafifçe. "Özlerim.."
"Bayrağım için Milletim için sorgusuz sualsiz gideceğim hep!" Vazgeçmem için hepsini önüme sunarken geri adım atmadım. Başımı dikleştirdim, gözlerinden gözlerimi ayırmadım.
"Gurur duyarım." dedim göğsünün tam üzerinde duran Al Bayrağa parmaklarımı dokundururken.
"Evdeki hizmetçiler neyse sende o sun"
zorundalıkda olsa ben onun karısıydım.
"Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle.
Ben bir ömür bu adamla nasıl evli kalacaktım.