Ruhumu dolduruyordu gökyüzü,
Tarlalarda koşan çocuklar,beni çekiştiri yordu . Hepsi gülüyordu, mutluluk ile
Benim sahip olamadığım mutluluk ile ,
Bir an tarlalayı bir bataniye gibi gece sardı, o karanlığı aydınlatan yıldızlar, "Yıldızlı Geceler " diye mırıldandım, şuan önümde gibiydi, "Oya" , Oya kim di? "Karanlığa gitme Oya!?" Dedi bir ses , karanlık mı?, o an anladım ölümün beni kucakladığını , son kez baktım yıldızlara , sesin karanlık dediği , benim için aydınlık olan yola...
"Karşılık ver bana " Sesi çok sert çıkmıştı korkudan sıçrayıp beceriksizce dudaklarımı oynattığımda hırlar gibi ses çıkarıp beni yatağa fırlattı.
Vakit geçmeden üstüme uzanıp başımı sabitledi " Seni ilk gördüğüm andan beri biliyordum sonum olacağını ,bu koku için ölürüm "
Dudaklarıyla boynumu emiyordu hazdan söylediği cümlelerle birlikte ona teslim olmaya yaklaşıyordum .
Ama onu daha tanımıyordum, bu evliliğe mecbur etmişti Beni, bende etkilenmemeliydim ondan.
Karnımda bir sertlik hissetmiştim gözlerim irileşti.Karan kafasını boynuma gömmüştü. Kafasını kaldırdı dudaklarımı yeniden öpmeye başladı bende acemice karşılık veriyordum
Ardından bir elini enseme koydu. Diğer elide belimdeydi.Beni kucağına oturtmuştu. Utanıyordum ve istemiyordum. Karan gögüslerime bakıyordu.
"Aleyna bu gece benim karım olucaksın tam anlamıyla " Sesi haber verircesine çıkıyordu bunu biliyordum
Artık evliydik , yinede son bir kere direttim."İstemiyorum, hazır değilim"
Nereye kadar kaçacaktım bilmiyordum.
Dudaklarını göğüslerime öpücük bırakırken sert sesiyle konuştu. "Zevk alınca isteyeceksin, kaçmanın anlamı yok bu kadınlık görevin! "...
Bu hikayeyi çalıntı veya kopyalama yapılırsa yasal süreç başlatılacaktır.