BAŞROLÜ ÖLDÜRMEK
  • Reads 890
  • Votes 218
  • Parts 10
Sign up to add BAŞROLÜ ÖLDÜRMEK to your library and receive updates
or
#281dük
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Sihirli Dünya: Seçilmiş (TAMAMLANDI)  by _Gecenin_Leydisi_
37 parts Complete
Sihirli Dünya serisinin ilk kitabıdır! Hayat gerçekten çok garip. Sen umudunu kesmek istersen hayat sana yeni umutlar verir bazen de o umuttan daha fazlasını alır senden. Stephen içindeki küçük bir umuda bağlanmıştı. Kötü hayatını kabullense de en azından kardeşini kurtarmak istiyordu. Ama hayat yine yaptı yapacağını. Onu aldı ve resmen kaosun içine attı. Peki Stephen ne yapmalıydı? Önce kendisini mi bu kaosun içinden kurtalmalıydı yoksa sevdiklerini mi? ----------------------------------------------------------- Stephen ve Annabel birlikte mutlu mesut yaşayan iki kardeştir ve babaları bir çiftçidir. Biraz fakir olsalar da mutlulardır. Bir gün anne bir hastalığa yakalanır ve yüksek ateş yüzünden hayatını kaybeder. Aile yas tutmaya başlar ve baba acısını unutmak için daha da çok çalışır. Çocuklarına vakit ayıramaz. Çocuklara bakamayacağını anlayan baba, bir kadınla mantık evliliği yapmaya karar verir. Annabel bunu umursamasa da Stephen endişelidir ve maalesef endişeleri doğru çıkar. Üvey anne çok baskıcıdır ve 8 yaşındaki Annabel'e şiddet uygulamaya başlar. Stephen kız kardeşini korumak istese de onun üvey annesi gibi sihir bilgisi yoktur ve o da karşılığında bir yumruk ve tokat alır. Stephen bu duruma alışsa da hâlâ kız kardeşi için endişelidir. Gizlice çalışmak ve para biriktirdikten sonra kız kardeşiyle kaçmak ister ama hayat süprizlerle doludur...
You may also like
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor) cover
KARANLIĞIN RUHU cover
Herkesin vardır bir hikayesi cover
Sihirli Dünya: Seçilmiş (TAMAMLANDI)  cover
Honest/Minsung  cover
Karanlık Düşler cover
Mythe [taekook] cover
Sen benim Mucizemsin{TAMAMLANDI} cover
PSİKOLOJİK SÖZLER cover
Katil Avcısı (BİTTİ) cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)

72 parts Ongoing

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.