Birden masamın üzerindeki telefon çaldı. "Alo buyurun Aytaş Mücevher Şirketi. size nasıl yardımcı olabilirim?" "Sarı kafa, bana hemen bol köpüklü, orta şekerli bir kahve getir" Kafamı çevirip yan odadaki patronuma baktım. Sırıtarak bana bakıyordu. Ondan nefret ediyordum! Bu adamla başım cidden beladaydı. Bir de patronum olacak! Şaka gibi yaa! Ayağa kalkıp cam odamdan çıktım ve patronun odasına gittim. Masaya yaklaşıp suratına bir yumruk attım. Rahatladım. Az önce yumruk atan ben değilmişim gibi şirince gülümsedim. "Tabi Arıza Bey- pardon Ali Bey. Kahvenizi hemen getiriyorum." Diyerek odadan çıktım ve mutfağa doğru ilerledim. Kendisi kaşındı. Keşke her önüme gelene yumruk atmak gibi kötü bir huyum olmasaydı. Masal şirketindeki ilk iş gününde bir adama yumruk atarsa ve bu adam şirketin patronu Ali Bey çıkarsa...All Rights Reserved