|ADALET ÇIKMAZI|
İki kişiydi onlar. Hep oradaydılar, yan yana iki ruh;
iki kalp...
Karşı konulmaz bir bağları, benzer insanlarla dahi karşılaşsalar her şeye rağmen birbirini bulacak iki bedendi onlar.
Ama bir şey vardı;
Soğuk ve ıssızdı bir taraf, Gemisiz bir liman ve yokluk içinde umutsuzlukla arayış içerisinde kayıp biri.
Başkasıyla karışmış, orayı çürütmüş ve yok etmişti, soğuk taraf. Aldanmıştı veya öyle inanmak istemişti.
Saflıktan ırak, kurak ve kokusuz çiçeğin yaşam çabaları yeşermemişti; o artık ölü bir çiçekti. Bir yanı kuru toprakken, soğuk tarafın diğer yanı ne diye gün ışığını görmek isterdi ki?
Gömmüştü, gerçek sandığı kokusuz çiceğin yanına yüreğini...
İki kişiydi onlar. Hep oradaydılar, yan yana iki ruh;
tek kalp kaldılar...
Herşeye rağmen iç ısıtan gülümsemesi ve yaşama sevinciyle dolup taşan diğer taraftı. Kurak topraklar arasından çıkan, mücadele eden, çöl gülü olan biri...
Kuru toprak en yakınındakilerdi. Açmaması için elinden geleni ardına koymayan sıcak gün ışığı, onun yalnızca gülümşeyisine dokunmuştu.; öyle izin vermişti, aptallık etmişti. Buna bedeldi ruhu, ziyan etmişti gülümşeyisine onun. Yıpranmış, susuz kalmıştı, bazen de çağresiz. Ama asla ümitsiz değildi; En azından ruhunu saymazsak. Çöl gülü, ne diye su beklemeliydi ki?
Feda etmişti ruhunu, üç günlük gülüşleri için...
Kayan Güney yıldızı misali, tutunmuş kaybolan dilekleri ancak onun dilindeydi. Kendisi için değil,
bazen ruhu içindi. Yapıyordu fakat kaybolmuştu...
İki kişiydi onlar. Hep oradaydılar, yan yana iki ruh;
tek kalp kaldılar...
Şimdi zamanı gelmişti, eksik parçalar bir aradaydı. Biri yıkık, diğeri kayıp dönmüşlerdi. Bunlar; soğuk ve sıcaktı, ıssız ve kalabalıktı, biri yok diğeri vardı. Ama bazen biri var diğeri yoktu...
Birbirlerinin yerini dolduran iki kişiydi onlar...
Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız.
O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi.
⏳
"Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça.
"Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."