KAYIP YILLAR: GRİ
  • Reads 112
  • Votes 24
  • Parts 3
  • Reads 112
  • Votes 24
  • Parts 3
Ongoing, First published Apr 16, 2024
4 Yaşında geçirdiği beyin kanaması sonucu komaya giren Gri onun için bodrum katında hazırlanan odasında 20 yıl sonra uyanır ve ona bu süreçte bakan tek kişi babasıdır . Gözlerini açtığında penceresiz bir odada sadece tıbbi malzemelerin ve yanındaki bir koltukta uyuyan bir adam olduğunu görür. Gri gözlerini kapatmadan önceki dünya ile açtıktan sonraki dünya arasındaki yok oluşa hazırlanmak için asker olan babasından uyanmasından kısa bir süre sonra hem konuşma hemde askeri eğitim almaya başlar, bodrum katından çıktığında yok olmuş bir şehirler karşılaşır bu onun için ne kadar zor olsa da yeni başlayan hayatı için bu zorluklara karşı direnmesi gerektiğini anlar.
-Gri sen misin?
-...
-Tamam bak konuşamadığının farkındayım ama sen gerçekten de benim Gri'm misin?
Ben anlamsız bir şekilde ona bakarken onun yanağından bir damla süzülmüştü. onu anlamaya çalışıyordum ama çok zordu konuşmak istiyordum ama yapamıyordum. Cebinden yıpranmış bir fotoğraf çıkarıp heyecanlı bir şekilde bana göstermeye çalıştı, fotoğrafa baktığımda birbirlerine sarılmış küçük bir kız çocuğu ve ondan biraz büyük erkek çocuğu vardı anlamsız bir şekilde tekrar bakışlarımı onun alevler içinde yanan ormanın derinliklerini andıran yeşil gözlerine çevirdim, kendi yanağımda da bir ıslaklık hissetim ama nedeni bilmiyorum çok garipti, yıllardır o da benimle aynı anlamsız acıyı çekmiş gibiydi. Göz yaşımı eliyle sildi ve bana yakınlaştı 
"Yıllardır seni bekliyorum, yıllardır bende seninle bu dünyadan soyutlandım Gri." daha fala yakınlaşarak kısık bir sesle
"Ben senin Mavi'nim.... seni seviyorum." dedi ve onun dudaklarını kendi dudağımda hissetim.
All Rights Reserved
Sign up to add KAYIP YILLAR: GRİ to your library and receive updates
or
#1120yıl
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
SARRAF cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Kara Gül  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
İMDADIM cover
gay seks hikayeleri 1 cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
GECENİN İZİ cover
Fındık Tarlası cover

SARRAF

31 parts Ongoing

"Ama bilmelisin; Sarraf tüm değerli taşları satar, bir tek Yakut'u kendine saklar." - Birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı ve korkup uzaklaştığımızda bağımızı yitirdik. Geri döndük, kazanacağımızı sandığımız her an kaybederek inancımızı yitirdik. Birbirimizi yitirdik. Kendimizi bitirdik. Ve geriye, birkaç hatıradan başka hiçbir şey kalmadı; ama onları da anımsayamıyoruz. Çünkü çok sevip de yine yenilmekten korkuyoruz. Fakat onsuz bir savaşın galibi olmak fazlasıyla vahim, bu yüzden onu sevmek- Unutmamam gerekli; birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı...