Evinin yumuşacık koltuğunda oturan Sihay, karşısındaki tertemiz ve bembeyaz duvara dalmıştı. Etrafındaki derin sessizlik, yalnızca kendi nefes sesiyle bozuluyordu. Duvara bakarken, zihninde dün yakaladığı adamın yüzü beliriverdi. Tehlikeli bir adamdı o, Sihay'ın kendine özel yaptırdığı hapishaneden bir doktorun yardımıyla kaçmıştı. Haberi aldığı anda, öfkesinden kontrolünü kaybedip evin içindeki her şeyi darmadağın etmişti. Sessizliği kesen adım sesleriyle irkildi. Gelen kişinin kim olduğunu biliyordu; bu eve girebilecek tek kişi oydu. Adımlar, koltuğunun yanında durduğunda, Sihay'ın dudaklarındaki gergin çizgi yavaşça gevşedi. "Sihay, istediğin gibi işleri mahveden doktorun randevusunu aldık," dedi en yakın arkadaşı, sesindeki tatmin duygusu Sihay'ın içini ısıttı. Kapkara gözlerini arkadaşına çeviren Sihay, "Randevuyu hangi gün aldınız?" diye sordu. "20 Temmuzda. Randevuların çoğu doluydu, en erken bu tarihi bulabildik." Arkadaşının cevabı, Sihay'ın sabırsız ruhunu tatmin etmese de, kafasını yavaşça onaylayarak salladı. O Sihay'dı, herkesin korktuğu adam.
3 parts