Boğazımda sert yutkunuşların izi, yüzümde acının gözyaşları vardı.
"Yine kaçıyorsun benden." dediğinde adımlarım duraksadı, sesindeki tükenmişlik kalbimi parçalara ayırdı.
"İki yıl önce seni sevdiğimi söylediğimde de kaçtın, sonra da gelip beni istemediğini söyledin. Tamam yanında değil ama en azından olduğu yerde mutludur dedim, karşına çıkmadım. O kadar zaman geçtikten sonra yeniden geldiğinde sevdamın altında ezilir oldum. Şimdi yine aynı noktadayız ve senden bir cevap bekliyorum ama sen susuyorsun." Dik tutmaya çalıştığım omuzlarım sarsıldı, ağlamalarım hıçkırıklara karıştı. Yağız aramızdaki mesafeyi iki adımda kapatırken sıcak avuçları soğuk ellerimi kavradı, kalbim onun için bir kez daha attı.
"Sana hala aşığım Deva."
Mübre'ydi onların sevdası,
Unutulması imkansız olan.
Bu hikayede yanan kadın, umudu ise göğüs kafesinde taşıdığı kalbinin sahibi olan adamdı.
Çünkü onlar Kül ve Umut'tu...
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024