Arkama bakmadan koştum çünkü onun ayak seslerini duyabiliyordum. Ayaklarımda akıl almaz bir acı vardı. Koşarken çıplak ayaklarımın altı ve etrafı hep yara bere olmuş, kan akmasına sebep olmuştu. Ayak sesleri daha da yakından geldi ve ormanın sonuna geldiğimi önümdeki taştan yapılmış mağaradan anladım. Aslında bu gece dışarıya çıkmayacaktım ama tam bir aptal gibi kaybettiğim annemden kalan kolyemi aramak için gecenin bir yarısı ormana gelmiştim. Arkamı dönüp kaderimi kabul ettim. Ben bu kurdun akşam yemeği olacaktım. Gözlerimi kapattım ve sonumu beklemeye başladım. Fakat düşündüğüm gibi bir darbe yemeyip ayaklarımda tırtıklı ve sulu bir şey hissedince gözlerim faltaşı kadar açıldı ve ayaklarıma bakmaya başladım. Şuanda yaralarımı yavaş yavaş sıcak dili ile yalayan bir kurt vardı. Tanrım sanırım deliriyordum! Ona baktığımı hissetmiş olacak ki onunla göz göze geldik ve gözlerim kapanmadan duyduğum sözler ise şunlardı."Sonunda sana kavuştum vahşi kızım... sonunda..."All Rights Reserved