ABAD: ÇÖL GÜNEŞİ
  • Reads 187,262
  • Votes 7,364
  • Parts 21
  • Reads 187,262
  • Votes 7,364
  • Parts 21
Complete, First published Apr 07, 2015
Asya Yüksel, hayallerinin ardından ilerlemeyi tercih etmişti. Tüm zorluklara rağmen Mısır'a gitmeyi başarmıştı. Her şey ilk zamanlar oldukça güzeldi. Ancak karşısına çıkan kişi ile Mısır'da başlayan hikayesi bambaşka yerlere sürüklenmişti. 


Şirketin genç sahibi Asaf Al Hamad gizemli bir adamdı. Yaşadığı zorluklar ile şekillendirdiği kişiliği onu bambaşka bir adama çevirmişti. 


Mohab Al Fayed ise sevdiği kadın için ölümü bile kabullenebilecek bir adamdı. O, tüm acılara rağmen Çöl Güneşine aşıktı. Ve onu bir kere görebilmek için yanıp kavrulmaya bile razıydı.

Türk kızı Asya Yüksel,
Dubai'li milyarder Asaf Al Hamad,
Ve Mısır'ın yakışıklısı Mohab Al Fayed..

Bu hikayenin sonunda ne her şey eskisi gibi olacaktı, ne de herkes eskisi gibi kalacaktı!
**
Hikaye 4-5 seneliktir ancak yeni düzenlenmekte olduğu için bölümler silinmiştir. Emek hırsızlığı yaparak, suçlama, iftira gibi şeylere başvurmayınız!
All Rights Reserved
Sign up to add ABAD: ÇÖL GÜNEŞİ to your library and receive updates
or
#2güneşi
Content Guidelines
You may also like
CANHIRAŞ (Yürek Parçalayan) by cigdemakyuz
37 parts Complete
"Sabrımı zorlama sabırlı bir adam olmadığımı çok iyi biliyorsun." Zeynep de ona yaklaştı, aralarındaki mesafeyi neredeyse kapatmıştı. Dudakları yukarıya doğru kıvrıldı, Rüzgar'ın ne kadar ileriye gideceğini merak ediyordu. "Korkak bir adam olduğunu ise yeni öğrendim." Genç kadın kaşınıyordu, Rüzgar oyununu anlamıştı. Ona istediğini vermeyecekti ama biraz eğlenmeyi o da istiyordu. Zeynep'in belinden tutup sert bir şekilde onu kendine yasladı. Kadının göğüslerinin baskısını hissetmek hoşuna gitmişti. Madem oyun istiyordu, biraz eğlenmenin kimseye zararı olmazdı. Parmakları kadının elbisesinin altındaki çıplak bacaklarına değdiğinde Zeynep irkildi. Rüzgar'ın acımasız sözlerini duymayı beklerken bu dokunuş nefesinin kesilmesine neden olmuştu. Dahası adamın parmakları olduğu yerden çok daha yukarılara hareket etmeye başladı. Zeynep Rüzgar'ın diğer elinin belindeki baskısı yüzünden ona fazlasıyla yakındı. Kesik ve sık nefes alışları genç adamın yüzüne değdikçe Rüzgar'ın dudakları arsızca yukarı kıvrılıyordu. Zeynep parmaklarıyla Rüzgar'ın omzuna tutundu, parmakları kalçasına kadar çıktığında dudağını ısırmak zorunda kaldı. Boğuk çıkan sesinde gizlenmiş arzu tınıları genç adamı daha da gülümsetiyordu. "Korkak olmadığımı sana nasıl ispatlayabilirim. İlla sana bağırmam mı lazım, mesela şuna ne dersin." Tek parmağına diğer parmakları da eklenmişti ve kadının kalçasını sert bir şekilde sıktı, Zeynep gözlerini kapatmıştı. Böylece onun kızarmış yanaklarını daha rahat izleyebiliyordu. "Yapma." Rüzgar Zeynep'in belindeki elini aşağılara indirdi. Bir eli kadının çıplak kalçasını avuçlarken diğeri elbisenin üzerinden kadına baskı uyguluyordu. "Ya da şuna." Zeynep'in kulağına yaklaştı ve fısıldadı. "Hâlâ öfkemi senden çıkarmamı istiyor musun?"
You may also like
Slide 1 of 10
gölgeler ve asıllar cover
AŞKIN İSYANI cover
CANHIRAŞ (Yürek Parçalayan) cover
GÖRÜCÜ MÜ ? cover
En Güzel Mecburiyetim (Tamamlandı) cover
Girift Çıkmazı cover
DİLFİRUZ  cover
GÜVEY (Tamamlandı) cover
Mafyanın Tutsağı cover
ATEŞTEN GÖKYÜZÜ cover

gölgeler ve asıllar

6 parts Ongoing

Dolan gözlerimle yüzüne bakıyorum. Ardından beşikte uyuyan; beyaz kundaklar içindeki Mücahid'e. Onu alıp kucaklıyorsun, nasırlı iri ellerin yanaklarını incitir diye sadece kurumuş dudaklarınla başına minik bir öpücük konduruyorsun. Oysa onu bir aydır görmemiştin; şimdi canını yakmamak için yetindiğin bu minik öpücükle hasretini nasıl dindiriyorsun? Sana bakıyorum uzun uzun, dolan gözlerimle. Sanki çetin savaşlardan, kanla karılmış topraklardan ve bizzat şahit olduğun yarım kalan hikayelerden dönmüyormuş gibi; huzurla bebeğimize bakıyorsun. Ben ise eğer gidersen senden sonra bu dünyadaki sürgünüm ne kadar devam edecek diye düşünüp dehşete kapılıyorum. Göğsüme bir yumruk gibi inerse o haber, diyorum. Acınla karılırsa hasretin. Ve savrulursam hiç istemediğin ve razı olmadığın yerlere. İsyanın kara sularına. Boğulursam. Çırpınırsam. Ama kurtulamazsam... Üsâme... Gittin ve tuhaftır ki savrulmadım ben. O zaman anladım. Aslında gitmeden önce beni hep gidişine hazırlamıştın.