Bazı insanlar bilir ki; dünyanın en güzel manzarası aslında her insanın baktığı fakat nadir insanların gördüğü bir boşluktan ibarettir. Sıcağın ortalığı kasıp kavurduğu bir günde denizden çıkıp, sıcacık kumların üzerine uzandığınızda, rüzgarın kendi kendine bir kadın vücudu misali kıvrılırken, o eşsiz tuz ve su karışımının kokusunu yakından uzaktan burnunuza taşırken saflığı andıran dalgalanmasında, tüylerinizi ürperten esintisinin teninizde hafif bir ürpertiyle hissedilip, bir yandan da güneşin sıcağını vücudunuz da, yakıcı ışığını gözlerinizde bulduğunuz o nadir anda karşıya bakıp ufukta hiçbir şey göremediğiniz manzara her insana bir bakış olan fakat her insana bir görüş olamayan manzaradır.Baktığınız da gözün alışık olduğu deniz vardır karşınız da, güzeldir evet.Fakat denize baktığında bulutları gören o nadir insanlardansanız güneş hayatınızdan bir gün bile eksik olmayacak demektir.Nihayetinde deniz bir dünya ise gökyüzü ahirdir .Gökyüzüyle denizin birleştiği o incecik ufuk çizgisine de yaşam deriz.Bulunduğunuz noktadan sonra; kendi hayatınızdan sonra,neler döndüğüne, başka nasıl hayatlar yaşandığına dair en ufak fikriniz dahi yoktur.Fakat her şeyden sıyrılıp, kendi kendinize gerçekten rahat olabildiğiniz; kendinizi, değerli ve sadece bir tane hissettiren o manzara size her şeyden daha çok huzur verir.Dünya ile ahir aslında yaşamın gizli mimarıdır, fakat sadece özel insanlar onların deniz gökyüzü ve ufuk olduğunu anlayabilirler.Yaşam kimine göre huzurun kaynağıdır, kimine göreyse sadece bir bilmece.