...Bugün geceye inat değildi sanki ay, 'bana bakmayın!' der gibi, ağlamışta gözleri buğulanmış gibiydi. Etrafına göz alıcı ışıklarını saçmıyordu istese de saçamıyordu, gece onun ışığını ondan alıyordu ama ay bütün mükemmelliğiyle geceye inat orada duruyordu, 'Sen ne yaparsan yap, ben olmadan bir hiçsin!' der gibi. Ancak bugün bir farklıydı resmen ağlamaktan gözlerimin kanadığı bu gece de ay da bana eşlik ediyordu, duymuyordum fakat 'Gel beraber paylaşalım acımızı' diyordu.
'Onlar gece' diyordu 'Ve sen bensin onlara inat parla' diyordu.
'Anlat onlara, söyle ben olmadan sizin bir anlamınız kalmaz de!' diyordu.
'Ben olmazsam herkes gündüzü bekler, kimse sizi kendine dostu yapmaz her yer karanlığa gömülür de!' diyordu.
Ay sadece bugünlük benim için geceye yenilmişti ama bu gecenin bambaşka bir başlangıca vesile olacağını galibiyetin tadını çıkartan gece bile bilmiyordu.
Bugün, benim ve ayın bir başkaldırısıydı.
BUGÜN BİR MİLATTI!
ETRAFTA ATTIĞIM SESSİZ ÇIĞLIKLARIMIN YANKILARI VARDI, GÖZLERİMDEKİ UMUDUN KALBİMDEKİ YERİ VARDI... BUGÜN YEPYENİ BİR BAŞLANGIÇ, YEPYENİ BİR HAYATTI...
BUGÜN YENİDEN DOĞUŞTU, UNUTULUŞTU...
O kurtların göğsünde ateş vardır.
Dağları aşıp ovaya iner, geceleri gündüze çevirirler. İşte böylece, yolunu o ateşten bulan bir ekip. Beyinleri vatanın toprağıyla yıkanmış, alaycı bir ekip... (İsyankarlar Komandosu)
-Amacınız nedir, asker?
-İsyan, komutanım.
-Aferin, asker...