Her şey ölümle harmanlanan nefretle başladı. Ölümün santim santim yaklaştığı adımları takip eden ruhu , beyaz sayfaya inen mürekep darbesi kadar sertti.
Ruhumda alevlenen yangınlar , tenimde ki yanık kokusu , deride birer iz bırakıyordu.
Neydi benim suçum?
Tadına baktığım tüm duygulardan hangisiydi bana ihanet eden ?
Nefret ?
İntikam ?
Aşk?
Aldığım soluğu cehenneme çeviren hayatım , sırtıma inen bıçak yarası kadar acıtıyordu.
Ben Mara Alkan
İntikam uğruna kendimi feda eden , göğsümde ki yarayı hiç uğruna öldürdüm .
Dokunduğum her insanın elime bulaşan kanı , bir göl olup beni dehlizlerde ölüm uykusuna yatırdı.
Kazanmak için ruhumu şeytana sattığım davam uğruna, kefene sarılan beyaz örtünün içinde geçmişimin acı çığlıkları yankılandı.