Asker ailelerine ve masum çocuklara...
★
Namlu kafana dayanınca anlıyorsun hayatın boş olduğunu.
Mermilerin arasında vatanı ayakta tutmak için yaşayınca anlıyorsun her an ölebileceğini.
Kaç tane silah arkadaşım yanımda son nefesini verdi. Onların cesedinin yanında savaşa devam ettik. Bunları bahane bilip, savaşı bırakmadık.
Vatan, bahane istemez. Ya yıkılır, ya şahlanır.
Biz Türk askeriyiz, vatanı için canını ortaya koymuş, mermi yağmurları arasında yaşamaya yüz tutmuş onurlu savaşçılarız. Bizim adımız çok duyulmaz, yaptığımız işler karşılığında dualar alırız. Bizi ayakta tutan, dualardır.
"Uğruna can vereceğin tek şey vatan olmalı. " Derdi abim.
Uğruna can verecek bir vatanım, vatanın uğruna can alacak kanlı ellere sahiptim.
Askeri üniformaya sahip olmak her yiğidin harcı değildir, derler. Üniformanın içinde kendimi görünce anlamıştım, herşeyin şimdi başladığını. Çekilen tüm zorluklar geride kaldı demiştim. Kalmamış. Herşey şimdi başlıyormuş.
Üniformam yeşilken, kızıla boyandı.
Ellerim düşman kanı oldu.
Ağzımdan kan aktı, kızılcık şerbeti saydım.
Duygularımı öldürdüm, hırsımı yeşerttim.
Bilinen tüm doğrular yanlıştı, yanlışlarının tüm doğrularını komutana anlatmaya kararlıydım.
★
"Ölme." Dedi o ses.
"Neden? " Diye zar zor cevap verdim.
"Benim ve vatanın sana ihtiyacı var. " Benim sana ihtiyacım var.
Gözlerim kapanmış, bayılıyordum.
O sesin sahibi Komutan Batu Er Sancak'a aitti. Ne kadar kabul etmesemde sesi bana yaşam vadediyordu. Ama ben anca ölümden ibarettim.
"Kalbimi kalbine koy, hisset kendini. "
Geçen yıllar yaşanılan her şeyi unutturur muydu?
Akan giden zaman, aradan geçen onca gün birbirini seven iki kişinin içindeki aşkı bitirir miydi?
Ya iki taraftan biri mezara girse, hiç kavuşamayacağını bile bile bir insan bir insanı sevmeye, beklemeye devam eder miydi?
Aşk gerçekten bütün engelleri aşar mıydı?
Asker & Savcı kurgusudur.
Kapak ve içerik şahsıma aittir.