İstanbul'da beklenmedik bir deprem, şehri yıkıma uğratır ve hayatta kalan insanların sayısı oldukça azdır. Devletin arama kurtarma ekipleri kurtarma çalışmalarını durdurur ve şehrin üzerine kimyasal bir madde atarak ölüleri yok etmeye çalışır.
Gece, depremde şans eseri hayatta kalmıştır. Diğer yakasında bulunan sevgilisi Aysine ulaşmaya karar verir, ancak şehirdeki köprüler yıkılmıştır ve ulaşım imkansızdır. Açlık ve susuzlukla başa çıkmak için çırpınan insanlar arasında yamyamlık yaygın hale gelmiştir.
Gece, acı dolu bir yolculuğa başlar ve hayatta kalabilmek için çeşitli tehlikelerle karşılaşır. Yolda, hayatta kalan az sayıdaki insandan oluşan bir grupla karşılaşır ve birlikte hareket etmeye karar verirler. Ancak, grup içindeki güven ve sadakat sınırları sık sık sınanır.
Gece sevgilisine ulaşmak için her türlü zorluğa göğüs germek zorundadır ve yol boyunca hem kendi içsel savaşlarıyla hem de dışsal tehditlerle mücadele etmek zorundadır. Sonunda, İstanbul'un harabeye dönmüş sokaklarında, umut ve insanlığın kırılganlığı arasında bir denge bulmaya çalışır.
Gece ve Aysin kavuşmaları imkansız gibi görünsede tüm çabalarıyla sürekleyici bir hikaye sizlerle.
Elliot Jensen and Elliot Fintry have a lot in common. They share the same name, the same house, the same school, oh and they hate each other but, as they will quickly learn, there is a fine line between love and hate.