ÖLÜME İNAT
  • Reads 539
  • Votes 31
  • Parts 7
  • Reads 539
  • Votes 31
  • Parts 7
Ongoing, First published Apr 08, 2015
"Afedersiniz bayan..
Bayan... Hanımefendi.. Prenses...
Bir dakika bana bakar mısınız. Rica ediyorum. Peşinizden koşuyorum kaç dakikadır. Sırf bu yuzden beni dinlemelisiniz. "
Sinirli bir şekilde bana seslenene döndüm. Gözlerimi gözlerine dikip sinirle bakarken gözlerinde ki pırıltıyı gördüm bir anligina.
'Ne var' dercesine kafamı salladığım da gözlerime daha çok bakıp bir adım daha atıp yanıma geldi. Gözlerini gözlerime sabitledikten sonra "yanınızda harita var mi?" diye sordu. Buda neyin nesiydi böyle. Sinirim daha fazla artarken gözlerimi devirerek "Hayır. Neden" diye sordum.
Gözlerinizden kayboldum yolumu bulamıyorum. Bana yardımcı olmanız lazım.yoksa bir ömür gözleriniz de kaybolucam." demişti. Artık böyle klişe şeyler kaldı mı diye düşünmeye başladım. Dışarıdan bakıldığı zaman hemen evet diyen birine mi benziyordum.
" Maalesef siz yardımcı olamiycam şimdi önümden çekilir misiniz." dediğimde dudağı hafif yukarı kıvrıldı.
"Şimdi olmasa bile elbet bir gün ikimizde bir çift gözde yolu
All Rights Reserved
Sign up to add ÖLÜME İNAT to your library and receive updates
or
#367hastane
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
29 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover
SARKAÇ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
GECENİN İZİ cover
Fındık Tarlası cover
Kara Gül  cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
Kocamın Patronu cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover

DİLVAN (Kitap oluyor)

58 parts Complete

Tek davası okumak olan Avin Mirşad. Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad. "Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın." Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan. "Mezopotamya şahidim Avin. Hem gecem hem gündüzümsün. Sen benim gökyüzümsün." Herkesin bir yarası var. Güneş kadar yakıcı, gece kadar karanlık.