NASRETTİN HOCA HİKAYELERİ
  • LETTURE 58,455
  • Voti 1,583
  • Parti 30
  • LETTURE 58,455
  • Voti 1,583
  • Parti 30
In corso, pubblicata il apr 08, 2015
Nasrettin Hoca, 1300’lü yıllarda Konya yakınlarındaki Akşehir’de yaşadığına inanılan mizahi bir figürdür. Komik hikayeleri, anektodları, özlü sözleri ve fıkralarıyla hatırlanan Nasreddin Hoca aynı zamanda felsefi kişiliği de olan bir bilgedir.
        Osmanlı’nın hakim olduğu coğrafyanın büyük kısmında bilinen Nasrettin Hoca, bir çok ulus tarafından da sahiplenilmektedir.
        Her sene 5-10 Temmuz tarihlerinde Akşehir’de Nasrettin Hoca adına bir festival düzenlenir.
        Eskişehir Sivrihisar’da doğduğu, daha sonra Akşehir’e yerleştiği rivayet edilir. 1275-76 veya 1285-86 yılları civarında Akşehir’de vefat ettiği, kabri olduğu tahmin edilen ve daha sonra da kabir olarak düzenlenmiş mezarı da burada bulunmaktadır.
        Afgan’lardan İranlılar’a, Özbek’lerden Araplar’a kadar pek çok halk tarafından sahiplenilen Nasrettin Hoca, Hoca, Molla, Hacı, Efendi gibi lakaplarla anılır.
       Orta Asya’da Efendi lakabıyla bilinen Nasrettin Hoca’nın Özbek, Azeri veya Uygur kökenli olduğu düşünülmektedir.
       Evrensel ve zaman tanımaz fıkra ve hikayeleriyle Nasrettin hoca insan ilişkilerine yaptığı mizahi vurgularla yalnızca Türk değil dünya edebiyat tarihinin önemli bir figürü olup 1996-1997 yılları UNESCO tarafından Uluslararası Nasretti Hoca yılı ilan edilmiştir.
Tutti i diritti riservati
Iscriviti per aggiungere NASRETTİN HOCA HİKAYELERİ alla tua libreria e ricevere aggiornamenti
or
Linee guida sui contenuti
Potrebbe anche piacerti
Potrebbe anche piacerti
Slide 1 of 10
DELİCE  cover
KIRIK ZİNCİRLER | Aile | cover
Zorbanın Koynunda +18 cover
Eskiden Kırık Kalp | Yarı Texting cover
ya hocam ya-minsung  cover
19 km uzaklıkta - Yarı Texting✔️ cover
Bir Teravih Meselesi |Texting cover
AŞİRET Mİ!? -Gerçek Ailem- cover
İLGİ/GERÇEK AİLEM cover
ALACA|Yarı Texting cover

DELİCE

25 parti In corso

Hayata dair hatırladığım ilk andaydım. Yine aynı evin bahçesinde eli yüzü toprak içinde kalmış ben ve karşımda onun ne kadar zaman geçerse geçsin çözemeyeceğim bakışları. "Dönmüşsün." İki yıl sonra karşımda onu böyle görmek her şey tamamlandı hissi vermişti. Ya da her şey asıl şimdi yarımdı ve yeni başlıyordu. "Döndüm."