"Hayat küçük bir kız için çok acımasızdı. Herkes için öyleydi. Hayat kimseye torpil geçmezdi. Herkesi sınardı, küçük bir kızı bile.
Acımazdı, en başından beri. Görünmez yaralar kızın bütün bedenini sarıp sarmalamıştı. Dikenli sarmaşık misali acı vericiydi. Ruhu kurtulmak istiyor ama cesaret edemiyordu.
Adım atmalıydı, prangalarından kurtulmalı ve adım atmalıydı, bunu yapması gerektiğini biliyor ama elinden bir şey geleceğine inanmıyordu. İnanç, küçük kızın içinde ölmüştü.
Ancak tam her şeyin sonuna geldiğine inandığı an bir el, kollarından kavradı ve küçük kızın ruhuna dokundu. O ruh daha önce varlığını unuttuğu umutla titredi. Her şeye rağmen dikenli sarmaşıktan kurtulamayacağını biliyordu, tabii biriyle beraber iş değişirdi, değişmek zorundaydı.
Savaşmak için aradığı gücü bulmuştu küçük kız. Artık tek yapması gereken ayağa kalkmaktı. Artık tek başına savaşmayacaktı..."
"O silahı elinden indir!" Dediğimde yan duran vücudunu bana doğru çevirdi ama o silah abimin alnına daha çok yaslandı.
"Yoksa?" Diye soruşu meydanda ki bütün insanları endişelendirmeye yeterdi.
Çenemi herkesin inadına dikleştirip "Yoksa sana yemin olsun ! Bu meydanı kanınla yıkarım!" Diye bağırdım.
"Efsun!" Diyen abime bakmadım, yüzü kan içindeyken ona bakıp gardımı düşürebilirdim.
"Demek kanım ile yıkarsın ha !" Dediğinde fısıltısı bile meydanı inletti.
"Azad ağa, yaparım bilirsin! Bu seni ilk vuruşum olmaz!" Deyişim onun kaşlarını çatarakken kalabalıktan bir kaç kişinin kaçmasına sebep oldu.
Koskoca Mardin!
En iyi o bilirdi yıllar önce nasıl AZAD KARAASLAN'ı gözümü bile kırpmadan vurduğumu.
O gün Mardin yasa bürünürken Diyarbakır'da zılgıtlar eşliğinde bir çok kapıda düğün yapıldı.
Ben EFSUN ŞANLI...
Yıllar önce babamın kanını akıtan adamın kanını bu meydanda dökmüştüm.
Zerre korkmadan, zerre aşkımı aklıma getirmeden.
Bunu tekrar yapacağımı onun gibi Mardin de biliyordu.
"O halde durma, yine elin titremesin!" Dediğinde onunla beraber tetiği indirdim.
Arkamda koskoca Diyarbakır'ın en büyük aşireti olan Şanlı Aşireti vardı.
Benim Aşiretim!
Onun da arkasında Mardin'in en büyük aşireti olan KARAASLAN aşireti vardı.
Liderliğini onun yaptığı Aşiret.
"Abi'mi bırak azad ağa!" Dedim durması için.
"Babam gibi onun da kanını akıtmana izin vermem! Babamın kanı için sadece senin kanını döktüm ama Vallahi, Billahi ve Tillahi abim için ailende ki herkesin kanını dökerim!" Diye devam ettim.
Uğultular arttı da arttı.