Yıllar geçmesine rağmen hala aklımdaydı. Siyah hafif dalgalı saçları, siyah denilebilecek kadar koyu kahverengi gözleri, beyaz teni. Hiç bir detayını aklımdan çıkaramıyordum.
Hayatımda kimseye ona verdiğim kadar değer veremedim, ona karşı olan duygularımı kimseye karşı hissedemedim. Bu sanırım bende bir takıntılığa dönüşmüştü. Hayatımın geri kalanını nasıl onsuz yaşayabilirdim?
Kendimi bir uçurumdan atsam neyi kaybederdim ki? Kaybedebileceğim her şeyi zaten kaybetmiştim. Bunun acısını yaşamaktansa cehennemin ateşlerinde yanmam daha tatlı geliyordu bana. Of ne diyorum ben? Güçlü olmak zorundayım. Bu sadece korkakların yapacağı bir hareket.
Kim hakkında bu kadar konuştuğumu çok merak ediyorsunuz sanırım. Size anlattıktan sonra eminim sizde onu çok benimseyeceksiniz. Çünkü ben, yıllar geçmesine rağmen onu aklımdan çıkaramıyordum...
Kitabıma bir şans verir misinnn?
"Evdeki hizmetçiler neyse sende o sun"
zorundalıkda olsa ben onun karısıydım.
"Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle.
Ben bir ömür bu adamla nasıl evli kalacaktım.