Seren ve Zehra, lise sınavına hazırlanan iki normal öğrenci idi.
Aşklar, sınavlar, aile problemleri, özel dersler ve ön önemlisi arkadaşlıklar. Peki bu arkadaşlardan biri aniden ortadan kaybolursa ne olur? Kim bilir belki de bulunur, ama ne halde...
Arda'nın heyecan ile bekledikleri mezuniyet gününde komaya girip vefat etmesi üzerine hayatları alt üst olan arkadaşlar onları bekleyen büyük sürprizden habersiz idi. Arda'nın odasından çıkan gizemli adamdan sonra bir de sosyal medya hesaplarının silinmesi kulağa çok ilginç geliyordu. Belki de ölen kişi gerçekten Arda değildir, değil mi?
Tüm bu olanların üzerine beş arkadaşın 'dedektiflik' macerası başlar. Polisin çözemediği şeyi onlar çözebilir mi, ne dersiniz?
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...