Antarktika'nın uçsuz bucaksız beyaz örtüsü altında yatan gizemli bir sır, Türk bilim insanı Yekta Barın Demiralp ve ekibini çağırıyor. Araştırma sırasında keşfedilen kadim bir mühür, Yekta'yı başka bir dünyadan gelen Valeria Aliana Adams ile bağlar. Lunaris gezegeninin soğuk ve hüzünlü prensesi Valeria, dünyaya düşüşünün ardındaki sır perdesini aralarken, hem kendi gezegeninin hem de dünyanın kaderini değiştirecek bir maceraya sürüklenir.
Bilim ve mitolojinin buluştuğu bu destansı hikaye, Yekta ve arkadaşlarının zekası, mizahı ve cesaretiyle yoğrulurken, okuru zaman ve mekanın ötesinde unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.
Keşif, gizem ve dostluğun sınırlarını zorlayan bu hikayede, evrenin saklı sırlarını çözmeye hazır olun!
"Karımla aynı evin içinde, ayrı ayrı yatacaz öyle mi?" üzerime doğru gelen adımlarıyla birlikte arkaya doğru geriledim. Onunla aynı evde bulunduğum yetmezmiş gibi bir de aynı oda da kalacaktık.
"Tamam sen, bu oda da yat ben başka oda da yatarım." diye başka bir öneri sundum, ama bu öneri mi de reddeceğinden adım kadar emindim.
"Önerini reddediyorum. Sikseler de seninle ayrı odalar da kalmayacaz, bu oda da karım'ın yanında kalacam." ciddiyetle verdiği cevaba, ağzım açık kaldı.