"Kimsin ve kim için çalışıyorsun?" Gözlerimi yavaşça ona çevirdiğimde yukarıdan kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Ben de ona bakarken sorduğu soruyu, nerde ve ne konumda olduğumu unuttum. Gözleri çok güzeldi. Bir an gözlerinin kahverengi olduğunu düşündüm ama sonra kahveye karışmış yeşilleri fark ettim. Gördüğüm en güzel gözlerdi. Gözlerimiz birbirine kenetlendi. Sanki bulunduğumuz ortamdan soyutlandık, sadece o ve ben vardık. Ancak bu kısa sürdü. Önce kaşlarını daha da çattı. Sonra sert sesiyle beni uyardı. "Cevap ver." Boğazımı temizleyip önüme döndüm. Garip hissediyordum. Sanki hala gözleri karşımda bana bakıyordu, etkilenmemek elde değildi. Susmaya devam edersem sonu iyi olmayacaktı anlaşılan. "Adım Lavinia Kaya. Ve kimse için çalışmıyorum." Vatanım hariç. Adımı duyunca kaşları hafif yukarı kalktı. Anlamını biliyor olabilirdi. Ölüm çiçeği...