Konusu:
Eftelya Naz Öztürk...
Güçlü durmaya çalışan ama geçmişin acılarıyla derin yaralar almış genç bir doktordur. İstanbul'daki düzenini ve anılarını geride bırakıp Diyarbakır'da yeni bir hayata başlamak üzere yola çıkar. Geçmişi unutmak, acılarını geride bırakmak isterken...
Bir uçak yolculuğunda, yanına oturan o kaba ve umursamaz adam, tüm huzurunu yerle bir eder.
Ama o adam, kaderin Eftelya'ya yazdığı yeni hikâyenin baş kahramanıdır: Hayatına yepyeni bir sayfa açmak isterken, kader ona geçmişin değil, geleceğin en zorlu sınavını sunar.
O adam: Yüzbaşı Alparslan Karakurt
Kuralcı, vakur, görevine bağlı,soğuk, sert ve ukala bir adamla yaşadığı tartışma, sıradan bir tesadüf gibi görünse de...
Aslında bu karşılaşma, kalbinin ilk sınavı olacaktır. duygularını göstermeyen bir asker...
Ama içinde fırtınalar kopan, sadece vatanına değil, sevdiği her şeye ömrünü adamaya hazır biri...
Bir çatışmada yaralanarak Eftelya'nın çalıştığı hastaneye getirildiğinde, yolları ikinci kez kesişir. Ne var ki her karşılaşmaları, ya laf dalaşına ya da kalpleri susturamayan sessizliğe dönüşür. Aralarında sürekli bir çekişme, inatlaşma ve didişme vardır. Ama en derinlerinde aynı savaş yaşanmaktadır:
Aşk ve inkar...
Eftelya'nın yaralı kalbine umutla dokunan adam, Alparslan'ın zırh gibi ördüğü duvarları sarsacaktır.
Ama Alparslan için bir kadını sevmek, vatan kadar kutsal, bir o kadar da tehlikelidir.
Çünkü o, sadece sevmeyi bilmez...
Sevdiğini de vatanı gibi sahiplenir.
Eftelya ve Alparslan'ın hikâyesi, kalple yemin arasında bir savaşı anlatıyor.
Peki bir asker, sadece vatanı için değil...
Bir kadın için de canını feda eder mi?
In a world where love and loyalty are tested by power and vengeance, their once-loathsome connection evolves into an intense, forbidden romance-one where their shared darkness pulls them closer than either could ever imagine.
Disclaimer: might contains use of narcotics, attempt of suicide, mild BDSM, mentions of abuse, smut.