~~~
"Karanfili neden seviyorum biliyor musun?"Dedim Demir'e
"Neden nefesim"dedi.
"Kırmızı karanfil özellikle...ölüm demektir."dediğimde Demir buz kesti ve ağırca yutkundu. "Belki hep istediğim ölümü getirir gerçi altı yıldır olmadı ama"dedim ve güldüm, acı bir gülüşle.
"Hayır"dedi başını iki yana sallarken "Hayır canımın canı en çok yaşamayı hak eden sensin"
Bu sefer ben kafamı iki yana salladım"Demir beni sevme ben sana zarar getiririm "dedim ve çıktım odadan.
Onu çok seviyordum hemde anlatamayacağım kadar. Ama onunda ölmesinden korkuyordum hemde benim yüzümden...
O lanet adam belki sevdiklerimi öldürmeseydi bende bu kadar
etki bırakmazdı.
~~~
"Seni çok seviyorum güzelim be"dedi Demir tatlı bir sitemle
"Bende seni be yakışıklım"dedigimde bana garip garip baktı
"One ya"dedi
"Sen diyorsun güzelim diye sende benim yakışıklısın
kocam"dediğimde yüzüne kocaman bir gülüş yayıldı
"Kocam demek"dedi büyük bir keyifle
"Ne o? Kocam değil misin kocam bey"dedigimde kahkaha attı
"Öyle tabi,canım karım,nefesim,canımın canı,güzelim,kara gözlüm, kalbim, tek sıgınağım"dedi.
Bu seferde ben kahkaha attım. Beni mutlu etmeyi hep başarıyordu...
İlk görüşte aşktı bizimkisi sadece ben sakındım...
DÜZENLENİYOR
"Aşk bazen bir dokunuşta değil, kalp ritminde başlar..."
Nazlı...
Aldatılmış, yalnız bırakılmış ama asla teslim olmamış genç bir kadın. Karnında taşıdığı minik kalple yeni bir hayata doğru yola çıkarken, geçmişin izlerini ve geleceğin belirsizliğini Hakkâri dağlarında göğüslemeye hazır.
Savaş...
Adı gibi sert, bakışları gibi soğuk bir asker. Kimseye açmadığı kalbini, bir kadının sessiz gücüne ve doğmamış bir bebeğin tekmesine kaptıracağını nereden bilsin?
Bir karargâh...
Sessizlikle büyüyen bir bağ, söylenmeyen cümleler, dokunulmayan duygular...
Ve o kalp atışı...
Sadece bir bebeğin değil, kırık bir adamla yaralı bir kadının da yeniden başlamasının sesi.
Bu hikâyede kan bağı yok...
Ama can bağı her şeyin üstünde.