Saatlerdir soğuk kaldırımda bekleyen küçük kız, yanında duran arabayla kafasını kaldırıp baktı. Arabanın kapısı açılınca küçük kız o tarafa bakmıştı. Adam kıza yaklaştı, önünde durdu.
"Kimi bekliyorsun?"
Küçük kız, karşısındaki adama baktı."Sana ne, git buradan,"dedi.O sadece ailesini istiyordu.Adam güldü.
"Sadece yardım etmek istiyorum TET-8,"dedi.
Kız adama baktı, "Ailem gelecek, annem artık gelemez ama abim gelecek,"dedi.
Adam kıza baktı, berbat görünüyordu."Saatlerdir buradasın, benimle gel TET-8. Abini birlikte bulalım."
Ve o gün kabul edilen teklifle, küçük kızın hayatı tamamen farklı olmuştu. Bu farklılık bile onun için acıydı. Acı ama büyük bir gerçek yatıyordu bütün bu olanlardan.
Sarmaşık zehire dolanmıştı, zehir ise sarmaşığın müptelasıydı.
gezegenimin hali belliydi; prensler, prensesler ve gezginlerin yaşadığı uzun günler, hoş geceler...
pera, doğum sırasında annesini kaybeden hayatta ilk şanssızlığını yaşamıştı. babası ve ailesi tarafından her zaman annesinin ölümüne sebep olan bir sorun olarak görülmüştür.
aile şefkati olmandan, küçük yaşta herkesin nefretini kazanan pera ailesinden çok uzak bir ülkede yatılı okulda okumuştu. yalnız başına büyüyen pera annesinin her doğum günü için yazdığı mektuplardan biri üzerine yeniden İstanbul'a, babasının yanına taşınır.
çocukluk hatıralarının geçtiği bu şehirde pera'yı büyük bir sınav bekliyordu. aslında hayatta yalnız olmadığını, tıpkı onun gibi hisseden ve aralarında garip bir bağlılıkları olan arkadaşlar edinir.
zamanla arkadaşları için bir seçim yapması gerekirken bazen aşkını, bazen mantığını kaybeder.
gençlerin çaresiz zamanlarda zayıf anlarını kullanan insan tüccarlarından kendilerini kurtarmaya çalışan bir grup gencin hikayesi.
sizi dipsiz kuyulara çekmek isteyenler, sizi mahvetmek pahasına kendi egosunu tatmin etmeye çalışanlardan kurtulmaya çalışanlar... yolunu kaybetmiş ve umutsuzluğa kapılmışlar için bir hikaye.
aslında bu bir bir kitap, bir hikaye değil... geçmiş