Binlerce yıllık ömre sahipti kara melekler, binlerce an sığdırıyorlardı ömürlerine... Peki bir kara melek, ömrünün ne kadarını yalnız geçirebilirdi?
...Sonsuzluk küresindeydiler işte, diğer uzun ömürlüler onlara sırt çevirmişti. Görkemli kral yitip gitmişti, yerinde yıkılmış bir adam vardı, çocuklarını korumaktan aciz. Başını kaldırdı; karşısındaydılar, kalbinin diğer yarısı, çocukları. Kız ağlamamak için pençelerini etine batırıyor, oğlansa ona destek olurcasına arkasında dimdik duruyordu. Gülümsedi zorca, kalkmaya çalıştığında prangalar engel oldu. "Çocuklarıma adam akıllı veda bile edemiyorum. Gülünç. Ağlamayın, o acımızdan zevk alıyor. Kara meleklerin yüz karası... " Kızına döndü, veliahtına, küçük çiçeğine. "Fırsatınız varken buradan çıkın Lavinia, ne olursa olsun hayatta kalmalısınız. Bizi merak etmeyin, iyiyiz. Ben de, İlk Kral Arthur da, diğerleri de..." "Yalancı." "Doğru, yalancıyım William. Ama elden ne gelir? Hadi, artık gitmelisiniz." İki kardeş eğilip selamladı babalarını, ardından çıkışa ilerlediler. Çok zahmet çekmişti kara melekler iki kardeşin gidişi fark edilmesin diye. Çocuklar çıkmadan önce son gücüyle haykırdı Robert, onlara son bir tavsiye verecekti, tekrar fırsatı olmayabilirdi. "Şunu aklınızdan çıkarmayın, yalnız değilsiniz! Her zaman yanınızdayız, kanatlarımızın altında olacaksınız, göğün altında! Bizi, beni özlediğinizde gökyüzüne bakın yavrularım, unutmayın ki gökyüzü bizim evimizdir! " Çocukları çıktığında gülmeye başladı, kahkahaya döndü, acı dolu kahkahalara.
Mahvolmuştu Gökyüzü Krallığı, ilk sebebi bir kara meleğin doyumsuz hırsı, diğeri kehanetti. "Ya denge ya felaket" demişti kahin. Herkes felakete odaklanmıştı, gökyüzü de kana bulandı.
❝𝖲𝖾𝗇𝗂 ö𝗒𝗅𝖾 𝖻𝗂𝗋 𝗌𝗂𝗄𝖾𝖼𝖾ğ𝗂𝗆 𝗄𝗂 𝗈𝗇𝗎 𝗍𝖺𝗆𝖺𝗆𝖾𝗇 𝗎𝗇𝗎𝗍𝖺𝖼𝖺𝗄𝗌ı𝗇.❞
Natalia, annesi öldükten sonra uzun süre üvey babasını arzulamıştır. Birden üvey babası başka bir kadınla nişanlanır ve üvey babasının erkek kardeşi Natalia'nın sırrını öğrenir...
Aynı zamanda üvey kuzeniyle olan ilişkisini tutkulu korumasından gizli tutmaya çalışıyordu.