" Kimsin sen?" Bu seferki sorumla birlikte sanki kafasını omzuna doğru eğdi. " Senin için bir düşman." Dedi kalın sesiyle. Düşmanlarımın sonunun ne olduğundan haberi yok muydu bu adamın? Ben ne kadar sinirliysem o da bir o kadar sakindi. Göz devirmek istedim ona ama hiç dalga geçiyormuş gibi bir hali yoktu. Zaten bizim dünyamızda şaka yapan yaşayamazdı. Yaşatmazlardı. Her hareketimi, mimiğimi incelediğinin farkında olarak yüz ifademin bozulmasına izin vermeden sırtımı dikleştirdim. "Ne istiyorsun?" Dedim bir nebze sakinleşmiş sesimle hayır amacım ona istediğini vermek değildi. Kimi karşısına almak istediğini ona göstermekti. Onunla ilgili her bilgi onu bitirmemde işime yarardı. "Yanmanı,mahvolmanı." Yine aynı ses tonuyla konuşuyordu. Kendinden emin ve net. Ama bu sefer hırsla intikam ateşiyle çıkmıştı sözcükler ağzından. Omuzlarımı dikleştirerek yavaşça ona doğru adım atmaya başladım. "O zaman bilmen gereken bir şey var. Ben yanarsam etrafımı da yakarım."
5 parts