" Mutluluğun gözü kördür ,
Yanlızlığın sağır .
Ondandır biri tökezleyerek yürür ,
Öbürü uykusunda bile bağırır .
Mutluluk yanlız kendisini görür ,
Unutur bu yüzden ilkin kendisini .
Yanlızlık kendi tutukluğunda özgür ,
Boyuna bekler dönsün diye sesi .
Mutluluk alışır kendisine ölümden beter ;
Borçsuzluğu ile övünür , ama kendisi doğurmaz .
Yanlızlığın gidecek bir yeri yoktur ;
Boyuna kapısına döner , açan olmaz .
Mutluluğun mezarları , yanlızlığın heykeli var...
Her ikisinin de saksılarında çiçek .
Biri hep başka renkle solar ,
Öbürüyse ha açtı , ha açmayacak .
ÖzdemirAsaf
"Tatlı dile, güler yüze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözlerim karşı masaya kaydı. Dirseklerimi masaya yasladım, elimdeki rakı bardağını masaya indirdim usulca.
Geldiğimden beri bakışları bakışlarımdan ayrılmayan adama gülümsedim nazlı nazlı. Daha sakin ve yumuşak ve sessiz çıkmaya başladı sesim,
"Aşkınan bakışan göze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Kollarını göğsünde bağlamış, bal gözlerin sahibi bana cürretkar bakışlarla bakmaya devam etti, bir ara dudağının köşesi kıvrılır gibi oldu yanımda oturan insanlar umurunda değildi o kendinden emindi. Geceyi onun kollarında bitireceğimden emindi.
***
Hikaye tamamen kurgudur. Gerçek olay ve kişilerle alakası yoktur.