AXİN
  • Reads 6,634
  • Votes 367
  • Parts 7
  • Reads 6,634
  • Votes 367
  • Parts 7
Ongoing, First published May 21, 2024
"Ana ne dersin sen? Ronav Abimdir! Ne evliliği ne kocası?"çaresizce annesine sordu.

Başındaki tülbentti düzeltip"Axin kızım amcanlar ve babanlar üzerine aşiret karar almış. Ronav ve Axin evlendirecez demişler." 

Sultan Xanım'ın dedikleri Axin'in bünyesine ağırlık verdi.Bu olamazdı.

Kapıdan hışımla Ömer Ağa girdi.
Axin babasına baktı.

"Baba yalvarırım yapma! Lütfen! Beni Ronav Abiye verme."babasının ayaklarına kapandı. Göz yaşları içinde yalvarıyordu.

Ömer Ağa, gözü dönmüştü sanki.
"Verdim bile! Yarına sözünüz vardır. Bu saatten sonra onun karısı olacaksın! "deyip Axini itip yukarıya çıktı.

Axin, babasının itmesi ile yere düştü. Göz yaşları içinde oracıkta kaldı.

Zalim töreler bir yüreği daha yakmıştı...

...

"Baba! Ben evlenmem! Sizin aranızdaki husumet gidermek için sevmediğim,birini karım olarak almam!"gözlerinde öfke, ateş belliydi.

Miraç Ağa, oğluna döndü "Eğer ki evlenmezsen Dinar aşiretinin soyu nasıl devam edecek diyesin bana?"gür bir şekilde demişti bunu.

Ronav Ağa "Baba evlenmeyeceğim istemiyorum dedim!"karşı gelmeye başlamıştı.
Miraç Ağa,bu hayatta tek oğlu,tek varisi olan oğlunun karşısına geçti "Yarına hazır ol! Gidip Axini isteyip söz kesecez o kadar!"deyip ellerini arkasına atıp çıktı salondan.

Ronav Ağa, babasının arkasından öfke ile baktı.

Töreler, hükümler bir hayatı daha yıkıyordu...

•••••••••••••••••••••

Yazılış tarihi:22.05.2024


!"AXİN"adında ilk ve tek kitaptır. Benzeri, kopyası veya kullanılır ise gerekli yasal işlemler başlatılacaktır!
All Rights Reserved
Sign up to add AXİN to your library and receive updates
or
#11töre
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
35 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
ZÜHRE by selegenegay123
30 parts Complete
Biz insanlar çok hata yaparız.Ders aldıklarımızda olur iyiki ve keşkelerimizde olur.Zamanı geri döndürmek istediğimiz o kadar çok an olur ki .O küçük kıvılcımları tekrar yaşamak isteriz. Bazen de alışamadığımız zamanlar, duymak istemediğimiz sözcükler ve eskileri özlediğimiz hatıralar olur bu hayatta.Belki de bu yüzden başlangıç yapamazsın hayata yada yaptığın başlangıçlar ıssız ve sessiz hayata sürükler seni.Kalbin ıssız ve yorgun benliğin ise keşkelerle dolu ve her gün benliğinden biraz daha koparsın her gün biraz daha duygulara hapsolursun.İnsan aslında bundan ibarettir.Hasretinle ve ümitleriyle doludur.Her gözyaşı özlemle akar, her gün yaralı bir kuşun çığlığını biraz daha duyarsın,ve her gün biraz daha umutla dolu olursun.Belki insan her gün biraz daha güçlü hisseder.Belki o bir gün gelir umuduyla her gün biraz daha güçlenir.Gece gündüz o ay ışığındaki kızı beklersin ,aydınlığa kavuşmaz gönlün belki göremezsin yarını o masum gülüşünü göremem belki.Işte bu yüzden her gün biraz daha umutla dolu olursun, belki bir gün gelir de masum gülüşünü bir kez daha görürsün diye.Zaten insan bundan ibaret değil midir?Umudu olmayan insan ıssız vücuda benzer.İnsan umudu olmadan nasıl bağlanabilir ki hayata benliğine yada aşka nasıl bağlı kalabilir.Aşk hissetmektir sanki onun kalbindeymişsin gibi hissetmektir aşk.Denizin bir başka mavi olduğu zamanda bir başka dalgalandığı zamanda tekrar aşık olursun.Bir kez daha hissedersin bu kalbin onun için attığını seni sen yapanın o olduğunu tekrar hissedersin.Aşk ve umutla dolu bir insan her gün yüreği küçük kıvılcımlarla dolu bir insandır.Aşk hem bir o kadar ıssız ve sessiz hem bir o kadar da seni tamamlayandır. Aşk her gün biraz daha ıssız dalgalara seni seviyorum diye bağışçasına yaşamaktır. Her gözyaşın özlemle de aksa.Yine o ıssız dalgalar seni seviyorum dem
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 10
BUZDAN NEFRET cover
GECENİN İZİ cover
ZÜHRE cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
SAKA VE SANRI cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kara Gül  cover
SARRAF cover
SENDEN SONRA cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover

BUZDAN NEFRET

12 parts Ongoing

Karşısındaki aynadan gelinliğine baktı. Kar gibi beyaz ve soğuk, diye geçirdi içinden. Sonra kendisine baktı. Sıradan bir gelin gibi görünse de değildi. Ne o sıradan bir gelindi ne de bu evlilik sıradan bir evlilikti. Peki evleneceği adam kimdi? Bir aşık. Hayır! Sevgi dolu bir eş. Hayır! Huzur, mutluluk? Hayır. Hayır. Hayır! Saf nefretti o adam. Kimsenin göremediği ruhunu, her gün biraz daha donduran; artık kimseye ait olmayan kalbini, yavaş yavaş nefretiyle buzlaştıran adamdı o. Kardan adam değil, buz adamdı o. Kolay erimeyecekti bu yüzden ve eridiği zaman artık çok geç olacaktı. Belki de buza çevirdiği kalbi, eridiği zaman buzlarla beraber yok olacaktı. Bu nefret ikisini de önce donduracak sonra yok edecekti. Kapak Tasarım: @CimenBarmaz