"sen yağmurları sevdiğinde," bir adım arkamda işittiğim ses ıslanmamak için koşan adımlarımı durdurmuştu. üzerime yağan yağmur kesildiğinde gözlerim etrafta dolanıyordu. başımın ucunda yağmuru kesen şemsiyeyi gördüğümde annemin sesi zihnimi ele geçirmişti. "bir japon efsanesine göre yağmurda sana şemsiye veren kişiyle sonsuz bağınız olur, serçe parmakların kırmızı iplikleri oluşur."