Itır, çocukluğunda annesi ve babasının bitmek bilmeyen tartışmalarına tanık olmuş, babası evi terk ettiğinde annesiyle yalnız kalmıştır. Yıllar sonra, babasının iş dünyasında büyük bir başarı elde etmesi ve maddi durumunu düzeltmesiyle, annesi Itır'ın daha iyi bir eğitim alabilmesi için onu babasının yanına göndermeye karar verir.
Itır, babasının yanına taşındığında kendini büyük ve soğuk bir evde yabancı gibi hisseder. Babasına karşı derin bir öfke besleyen Itır, yeni okulunda da aynı yabancılığı ve uyumsuzluğu yaşar. İlk günü, yeni sınıf arkadaşları ve öğretmenleriyle tanışarak geçer. Zorlu matematik dersleri, enerjik bir İngilizce öğretmeni ve sert mizaçlı bir beden eğitimi öğretmeni ile karşılaşır. Aynı zamanda, Zeynep adında yeni bir arkadaş edinir.
İlk günün sonunda, Itır babasının arabasına binip eve dönerken, yeni hayatına ve bu yabancı evde nasıl ayakta kalacağına dair karmaşık duygularla boğuşur. Zeynep ile kurduğu arkadaşlık, bu zorunlu yolculukta ona biraz umut verir. Itır'ın, hem babasıyla olan ilişkisini yeniden tanımlaması hem de yeni okuluna ve hayatına uyum sağlaması gerekmektedir. Bu süreçte, Itır kendini, geçmişiyle yüzleşirken bulur ve gerçek anlamda kim olduğunu keşfetmeye başlar.
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...