KAYIP NOTALAR
  • Reads 105,253
  • Votes 20,282
  • Parts 39
  • Reads 105,253
  • Votes 20,282
  • Parts 39
Ongoing, First published May 27, 2024
Mature
2 new parts
Çetin bir hayatın içinde, dinmeyen arzuların hapsinde yaşayan mutsuz bir adam kendi çirkin ve tehlikeli dünyasından çok uzakta, yalnızca müzikle yaşayan masum, piyanist bir genç kadınla tanıştı... 
Duyulan ses Do Major'dü.

"Soluksun bana," dedi kadına... Aldığı soluktu kadın.
"Yüreğim yalnızca senin," dedi kadına...  El değmemiş tek şeydi yüreği.
Bu kez mutsuz aşkın ağıdı, Do Minor duyuldu.
Adı kalbinde, müziği zihninde yankılandı.  

Ve bir gün;
Kadın kayboldu... Ve müzik sustu.
Hüzünlü bir ağıt gibi Fa Minor yankılandı.

Babanın sanatı oğluna mirastır, derler. Oğluna bıraktığı tek miras acımasız ve çirkin bir dünya ile birlikte sessizlikti. 

Yıllar sonra o sessizliği yırtan yine bir genç kadın oldu ve o da müzikle geldi.       

Kimilerinin kader, kimilerinin ise tesadüf dediği olaylar bir biri ardına yaşanarak yıllarca gizli kalmış olan tüm gerçekleri ortaya çıkaracak, bu gerçekler kulaklarda farklı seslerde yankılanacaktı.

Kimi Fa Minor, kimi Re Major, kimi ise Mibemol Major duyacaktı.

Aşkın Çağrısı ise kaybolan notalarda saklıydı.

Bu çağrıya kulak veren kim olacaktı?


Hikaye müzikleri;  https://open.spotify.com/playlist/7tDIcvCgzYNrFZPmJVyJFU?si=1GpPgvYuQgWzI7qoyXRvAQ
All Rights Reserved
Sign up to add KAYIP NOTALAR to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
47 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
GİRAY by servestizm
51 parts Ongoing Mature
***** "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
SYRİNGE  ~ bilimin cani atlası ~(Tamamlandı) by NaksuShadowAssasion
8 parts Complete
Korku dolu gecelerde, karanlık ve kuytu sokaklarda görünmez bir el.. Dehşet saçan ölüm maskesiyle deneklerini beklemekte.. Bilim uğruna yasal olmayan, insanlık dışı deneylerle insanların hayatını hiçe sayan ve onları sadece denek olarak kullanan bir psikopat.. Aa, o da ne? Canhıraş bir çığlık mı duydunuz? Bugün, kaçınılmaz ölümün pençesi kimin ensesinde? Zalim bilim adamından ve ölümden kaçamazsın.. Deneklerini belli kurallar eşliğinde seçiyor. Peki ne bu kurallar? Bunlardan bahsetmek gerekirse: 1) Kadın, erkek farketmez; karşıdaki kişi olduğundan fazla gülerse onu seçer. Güldürme?! Elma, armut seçer gibi gülüşten denek mi seçiyor koskaca bilim adamı dediğinizi duyar gibiyim. Çok üzgünüm dostum, şu an sen de onun deneğisin. 2) Denek deneyler için uygun yaşta olmalıdır. (20-50) yaş ona göre en uygundur. 3) Deneğin genlerinin dizilimi, genetik özellikleri aradığı kriterlere uymalı. Bünyesi güçlü ve deneyleri kaldırabilecek herkes onun için ideal denek demektir. Bu psikopat aslında oldukça zeki ve başarılı bir bilim adamı. Vahşice deneylerini gerçekleştirebilmek için kitap boyunca zalimlik yapacak. Bu uğurda seri katil olmak mı? Ya canilik kanında varsa? Aslında ölümler istediği bir sonuç değildi. Aksine bu onun başarısızlığıydı. Psikopatın amacı ise çok daha farklı olacak. Şöyle mi söylemeliyim? Genlere, kalıtımın gücüne hayranlığınız ve merakınız varsa okuyup görün, sevgili okuyucularım. Küçük bir ipucu; yumurtlayan, bal yapan, zehrini sokan, ağ ören insanlar hayal edin. Bilim-kurgu, aksiyon, korku ve psikolojik gerilimin harmanlanmasıyla bambaşka bir dünyaya, genlerin dünyasına ışınlanmaya hazır mısınız? Haydi, bu esrarengiz yolculuğa hep birlikte başlayalım 💋❤️
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
S.A.Y.E. cover
GHBG | 2.SEZON cover
Güneşi Yakala cover
İmrozlu cover
ÇEHRESİZ cover
GİRAY cover
Var Mısın? cover
DİLRUBÂ cover
SYRİNGE  ~ bilimin cani atlası ~(Tamamlandı) cover

GECENİN İZİ

47 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....