Anlık depresif özlemlerimden sadece bir ataktı bu. Seni özlemiştim. Uzun zaman olmuştu gideli. Sahi, neden gitmiştin ki? Son kez görmeliydim seni ama kaçıncı sondu bu? Hastaydın bi ara, sahi ne oldu o ? Hangi beden iyileştirdi seni ? Neyse, sen yine de sıkı giyin, kimseler alamasın kokunu.
Küçüğüm derdin hep bana.
Küçüğüm...
Küçük bir yabancıydım gözünde, oysa sen benim canımdın. Canım dediğimden, kelimelerini duyunca can mı kalır ?
Canım çıkmıştı... Babamdan kaçar, sana sığınırdım hep, babama kızar, sana sarılırdım...
Artık yük oldu seneler, ve kelimelerin bile anlamı alçaldı hayattan. Yaralar derinleşti, en az şu 18 yıl kadar. Bir zamanlar ip atlayan çocuk, büyüdü, ağladı, aynı iple astı kendini. Geceyi üzerine örttü çocuk, üşümüyor ruhu.
¬
Artık tüm bedenler senin olmuş, ne fark eder ?
¬
Sana bir sır vereyim mi bayım ? Ölüler Aldatılmaz...
Sonsuz başarı için her şeyi göze alabilecek üç kız düşünün.
Tam da Işlerini ellerinde tutmak için üzerlerine düşen zor bir görev olsa.
Peki sizce bunun üstesinden gelebilmek için neler neler yaparlar?
Belki bir ayin.
Bir saniye, kötü bir ruhu uyandırmak planlarda yoktu.
Yoksa var mıydı?