Yine yalnız günümdeydim anam sabah Nuran teyzeye , babam zülfü amcanın yanına demir işletmeye gitmişler ben ve havada uçuşan sinekler yalnızdık bazen düşünüyorumda bu yalnızlık denen şey olmasa ne güzel olurdu ve aklıma hep Sıtkı amca gibi okuyup yalnız insanlara yardım etmek geliyordu her zaman içimi bir hırs kaplar ve kalkıp kahvaltımı yapar hemen sonra ders çalışırdım anam sabah gitmeden önce kahvaltımı hazırlar meyvasuyumu sıkarda çıkardı anamla aramızda ayrı bir bağ vardı bazı tatil günlri onunla işe gider Nuran teyzenin oğlu Mustafa ile güzel vakit geçirirdik tabi anama yardım etmeyi unutmazdım zaman çok hızlı geçerdi bir iki üç derken 5 ay bitmişti bende büyümüştüm babam bilmem neden hasta olmuştu doktorlar ümit var diyordu ama babam halsizdi abim Mehmet 3 yıl önce kendi işini kurmak için isviçreye gitmişti daha sonra 2 ay haber almış annemler ama ne fayda abim kayboldu gitti daha sonra hiç haber almadık ondan inşallah babamıda kaybetmeyiz anam cesaretlidir doktorlar ameliyat der anam babama ol der babam söylemez ama benim için anam için ameliyat olmaz tek düşüncesi ona bişey olursa bizi kim besler kim bakar bize anam dayanamaz babamın haline onu öyle görünce içi acır ama babam ağrısını sindirir asla bize belli etmez Annem üzülürdü her gün benim üzüntüm bir başkaydı anam benden gizli babama ameliyat ol derdi durumun kötüye gidiyor der onu zorlardı babam kabul etmezdi sabah bana ise baban iyi iyileşecek der beni teselli ederdi anam her derde tebssüm eder yenerdi o derdi babamın ağrıları artıyordu sene 2000 oldu ardından 2 yıl daha akıp gitmişti zaman baraj gibi hızlıdır arkasına bakmaz önündeki kötüleri iyi yapabilir ama iyilikleride felaket yapabilir işte biz bu baraja takıldık mutlu hayatımız felaket oldu ama hala umutluyuz babamın sancıları birgün arttı annemle hastaneye gittiler babam tüm cesaretini toplayarak ameliyat olmak istedi doktorlar hemen ameliyatı yapmaya koyuldular ameliyat olduktan sonra durumu iyiydi 7 ay sonra abimde bizi ziyarete geldiAll Rights Reserved