Tamamen benim çevirimdir. Serinin ilk üç kitabını tamamladım okuyabilirsiniz.
YILDIZLARIN GÜCÜNÜ PENÇELERİNDE TUTAN, AKRABALARINIZIN AKRABALARINDAN, ÜÇ KİŞİ OLACAK...
Ateşyıldız'ın üç torunu, kaderlerini onlara önceden bildiren güçlü kehaneti öğrenmiştir ve kabilelerin geleceğine karar verme sorumluluğu, üç çırağa ağır bir yük bindirir. Ancak her biri gizlice güç elde etmeyi arzulamaktadır. Aslanpati savaşta yenilmez olmanın hayalini kurarken Püskülpati büyük bir lider olmak istiyor ve Alapati hepsinin gerçek geçmişini ve geleceğini yalnızca kendisinin görebileceğine inanıyordur. Şimşek Kabilesi aniden saldırıya uğradığında ise güçleri sınanır ve tüm kabileler, daha önce kimsenin görmediği bir savaşa sürüklenir.
Sonra ormanın üzerine karanlık bir gölge çöker ve gizemli bir yabancı, kabileleri daha fazla belanın geldiğine karşı uyarır. İlk defa Yıldız Kabilesi kedilerin ihtiyaç duyduğu cevapları sunmaz, birdenbire savaşçı kodu sınanır ve bir inanç krizi; dört kabileyi parçalamakla ve kedilerin hayatlarını üzerine kurdukları şeyi yok etmekle tehdit eder...
[TAMAMLANDI]
Dağa kaçırılmasıyla başlamıştı onların hikayesi...
Onlar herkes gibi normal tanışmamışlardı.
Hatta onlarınki çok zalimce bir tanışmaydı.
Mecburiyetti onlarınki.
Teslimiyetti.
Yeri geldiğinde acı çektirmekti.
Ve acı çekmekti.
Bunca kötülüğe rağmen onların bir araya gelme ihtimali var mıydı?
Tanışmaları normal olmayan bu iki insanın, sonları normal olabilecek miydi?
!!! Askeri kurgudur !!!
( LÜTFEN!!! 15. bölüme kadar kurgu hakkında karar vermeyin! 15. bölümden sonra hala aynı fikirdeyseniz o zaman fikrinizi belirtin. )