"Yıldızlara dokunabiliyor musun?" "Dokunamıyorum, Balım." "Peki neden dokunamıyorsun, hiç merak ettin mi?" "Neden?" "Işıkları sayesinde, ışıkları onları koruyor." ✧ Balım sabah uyandığında ilk iş gününe gideceği için heyecanlıydı. Ama bilmediği bir şey vardı. Evet o gün bir ilkti, yeni bir sayfaydı ama işi için değil, hayatı için. Yıllarca çocukluğunu kurtaramadığı için kendini affetmeyen Balım'a kurtarması için bir çocuk verildi. Bu Balım için bir şanstı... Geçmişini kurtarması için, kendini affetmesi için. Birbirlerini bu derin bataklıktan çıkarmaları için Tanrı onları karşılaştırdı. Ama iki kişiyle olmuyordu, bir kişi eksikti... Alaz... Alaz bu eksikliği dolduran, doldurmaya çalışan adamdı. Yeni bir iş için yataktan kalkan Balım, akşam o yatağa yeni bir aşk, sevgi ve çaresizlikle girdi. ✧ "Ağlama Balım. Işığı olan insanların sahip olduğu yaralar tatlı yaralardır. Tatlı yaralar artık can acıtmaz. Bir daha canın acımayacak"