Hey, sen! Hoş geldin, demek o kadar kurgu izinden bizi seçtin. Eh, pişman olmayacağını ümit ediyoruz o zaman biz de.
Ama merak etme, şu anlık vahşet veya kaosla bir işimiz yok. Hatta gel benimle...
Biraz ileride, okul bahçesinin çimenlerine çökmüş arkadaş grubunu görüyor musun? Hayır, hayır onlar değil. O tarafta da değil. Tam karşıda, kahve saçlı bir çocuk var. Kafasına basketbol topu yemek üzere hatta, işte o Aiden. Ve topu atmak üzere olan kişi de Jason. Zavallı Aiden, gerçekten de sadece 2 kişinin içerisinde bulunduğu Garibanlar Kulübü'nde neden olduğu anlaşılıyor...
Lafı geçmişken işte Garibanlar Kulübü'nün ikinci ve son üyesi. Kendisinin, cinsiyet değiştirmiş klonu tarafından zorbalanan Charlie. Elinde keçeli kalemlerle sırıtan kız da, tahmin edebileceğiniz üzere, onun ikiz kardeşi Sunny oluyor.
Onlardan uzakta sakince gitarını akort eden arkadaş Valerie ve emin olun kulakları düşündüğünüzden daha iyi. Elektrogitarla "Master of Puppets" çalarken diğerlerinin Archer ile uğraşıp uğraşmadığını anlayabilecek kadar iyi.
Ve Arche-
G̸ö̸z̸ ̸a̸l̸t̸ı̸ ̸t̸o̸r̸b̸a̸l̸a̸r̸ı̸ ve solu̸k̸l̸a̸ş̸m̸ı̸ş̸ ̸t̸e̸n̸l̸e̸r̸i̸y̸le hay̸a̸let̸le̸r̸i̸ ̸a̸n̸d̸ı̸r̸a̸n̸ ̸5̸ ̸genç, ̸e̸l̸l̸erin̸d̸ek̸i̸ ̸g̸ü̸l̸l̸e̸r̸i̸ karşı̸l̸a̸r̸ı̸n̸d̸aki̸ ̸m̸eza̸r̸a̸ ̸b̸ı̸rakırk̸e̸n̸ ̸a̸k̸ı̸l̸l̸arın̸d̸a̸n̸ ̸ge̸ç̸ird̸i̸k̸l̸e̸r̸i̸ ̸t̸e̸k̸ şe̸y̸ ̸b̸u̸y̸du... ̸G̸e̸r̸i̸ ̸d̸ö̸n̸.̸
"HOP, DUR. Dur orada. Bunu görmemeleri gerekiyordu... Daha değil. Pekâlâ hazır, en baştan?"
☆☆☆
Bu hikâye onların hikâyesi.
Siz de onları hatırladığınızı mı hissediyorsunuz? Bir yerlerden tanıdık mı geliyorlar yoksa? Belki de onlardan birisinizdir? Daha yakından görmek istiyorsanız, buyurun sizi içeri alalım.
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. ..
Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi?
bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı.
"o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu
"o bebekten uzak dur"