Ablasının görücü usulü evleneceği gün damadın kardeşiyle kazara karşılaşır ve kavga ederler . Bilmiyorlardı ki kader onları artık bir araya getirecekti. Kızımız hayat kurtararak insanlara can verirdi erkek ise o canları alırdı. Ne kadar istemeselerde kader onları artık birbirlerine sonsuza kadar mühürlemişti. ister kötü sonlu ister mutlu sonlu. Yağmur artık şiddetini gittikçe artırıyordu. Çıplak ayağım asfalta her değdiğinde ayakalarım acıyordu. Ama acıyan keşke tek ayaklarım olsaydı. Kalbim daha da acıyordu, öyle bir ağrıyordu ki artık hissizdim , artık ben ben değildim. Arkamdan demir'in sesimi duymamla adımlarımı yavaşlatarak durdum artık gücüm kalmamıştı. Kalan son gücümle arkamı döndüm Yağmur sebebiyle üzerinde ki takım elbise üzerine yapışmıştı. Şekilli saçları dağılmıştı oda ben gibi bitik bir haldeydi . Bakıştık. Ama konuşmadık halbuki biz gözlerimizle zaten konuşuyorduk. Aklıma yaptıkları gelince derin bir nefes alarak önüme döndüm. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı bunu biliyordum, ve canımı acıtıyordu. Yaptığı onca şeyden sonra yine boynuna atılamak istiyordum ben onun o güzel kokusuyla kendimden geçerken onun saçlarımı okşarken her zamanki gibi fıstık güzeli demesini isterdim . Ama artık olanlardan sonra ne ben onun fıstık güzeli olurdum nede o benim dev adamım olurdu.