"Kalbini kapattığın her bir şans, Prenses; Her bir şans ve olasılık, seni bu kapının ardında bekliyor. Tek yapman gereken tek bir adım atmak. Tek bir adım ve artık özgürsün." "Bazen çok merak ediyorum, o kalbinin tam ortasında taş mı taşıyorsun diye. Ama sonra düşünüyorum da taş olsa bile çatlar senin vicdansızlığının karşısında!" "Hmm... değişik bir bakış açısı Prenses. Ama sana şunu söyleyeyim, Kalbimin içi kadar boştu ki, bazen kalbimin üzerinde esen soğuk rüzgarların sesini bile duyabiliyordum...sen tam kalbimin ortasına çöreklenene kadar." "Bugün buradasın, tamam. Ama yarın, yarın yanımda olacak mısın?" Dudaklarının acı içinde kıvrılmasını izledim. Her saniye bin yıl gibi geçiyor ama dile dökmemesine rağmen verdiği cevap içime daha da karanlık tohumlarını ekiyordu. Kalbimin derinliklerine uzanan sarmaşıklar dikenlerini daha da batırırken kendimi nefes almaya zorladım. " Sanırım cevabımı aldım." "Kalbinin kırık olduğunu biliyorum küçük kız, ama kalbini iyileştirecek merhem bende değil... Acılarını dindirmek için bütün şifacıları buraya, bu saraya kendi ellerimle getirebilirim ama kalbinin asıl istediği ben değilken, şifacısı da ben olamam."All Rights Reserved
1 part