Aşka İkinci Şans
  • Reads 532
  • Votes 23
  • Parts 4
  • Reads 532
  • Votes 23
  • Parts 4
Ongoing, First published Jun 05, 2024
Mature
Münevver, lisedeyken sevgilisi Kutlu'nun, herkesin önünde kendisini zorbalayarak, üzerinde iddia oynayıp kandırdığını itiraf etmesine o kadar içerlenir ki, kendi kendine bir yemin eder: Kimseye güven yok! Bir daha asla birine küçük kalbini verecek kadar güvenmemeyi kural haline getirir. 

Fakat en nihayetinde kader ondan yana olur. İsmini Mine olarak değiştirip, herkesin gıptayla vitrinlere baktığı o ayakkabı ve çanta markasının sahibi olarak kendi şirketini kurar. Minelver markası Avrupa'da ününü duyurunca, sosyeteninin biricik gözdesi haline gelir. 

Tabii ilgi, beraberinde takıntılı sapıkları da peşinden getirir. Gittiği her yerde kendisini takip eden, bir bürokratın oğlu Pamir; Mine'ye kafayı fena halde takmış durumdadır. Fazla ileri gidip işleri taciz seviyesine ulaştırınca, Mine kendine bir yakın koruma seçmeye karar verir. 

İşte tam bu noktada...

Kader on yıl sonra ikinci bir şans yolunda, sakatlanarak boks kariyerini bitiren ve uzun süre çete başı olan Kutlu'yu; ünlenerek şirketini kuran Mine'yle karşı karşıya getirir! Zira iş görüşmesine gelen adam, yıllar önce Mine'yi herkesin önünde aşağılayan Kutlu'dur. 

Peki Mine'nin kalbi, Kutlu'yu affedecek kadar merhametli mi? Yoksa onu işe alıp geçmişte yaşattığının bedelini zorbalıkla ödetecek kadar kırık mı?
All Rights Reserved
Sign up to add Aşka İkinci Şans to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
SEN BEN VE BİZ. *Texting* (+18) cover
BERDEL (+18) cover
tasmam ellerinde, bxb cover
İzler Silinmez cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
Oyunbozan cover
GÜN TABAĞI | TEXTİNG cover
Sabır Vaktine Esirdir / Texting cover
EKSTREM cover

Lafügüzaf

19 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.