"Gizemin Ardındaki Gezegen", insanlık için yeni bir umut ve macerayı keşfetmeye yönelik bir bilim kurgu hikayesidir. Hikaye, Ayça, Aybüke ve Tunç adlı üç cesur bilim insanının liderliğindeki Gökada Koruma ve Keşif Birliği ekibinin, bilinmeyen bir gezegeni keşfetmek için başlattığı yolculuğu konu alır. Bu gezegen, adeta bir bilim kurgu masalının içindeki bir dünya gibidir; farklı bir atmosfere, ilginç yaratıklara ve gizemli teknolojilere ev sahipliği yapar.
Ekip, keşfettikleri gezegende karşılaştıkları zorluklarla mücadele ederken, Altaylılar adında barışçıl ve gelişmiş bir uygarlıkla tanışır. Altaylılar, insanlığa ileri teknolojilerini ve bilgilerini sunarak onlara yeni bir umut ve gelecek vaat ederler. Ancak, bu keşif süreci sadece bilgi ve teknoloji ile sınırlı kalmaz; aynı zamanda ekip üyeleri, kendi içsel güçlerini ve dostluklarını keşfederler.
Ancak, hikaye sadece keşif ve bilimsel ilerlemeyle sınırlı değildir. Gökada Koruma ve Keşif Birliği, Kara Kalkanlar adlı bir düşman uzaylı ırkıyla da karşı karşıya gelir. Kara Kalkanlar, insanlığın ve Altaylıların barışçıl yaşamını tehdit eder ve ekibin karşı karşıya kaldığı en büyük zorluklardan birini oluşturur.
"Gizemin Ardındaki Gezegen", keşif, macera, dostluk ve insanlığın geleceği üzerine derin düşünceleri bir araya getiren etkileyici bir hikaye sunar. Ayça, Aybüke ve Tunç'un liderliğindeki ekip, okuyucuları bilinmezliğin ve heyecanın dolu bir yolculuğa çıkarırken, onlara cesaret, kararlılık ve umutla dolu bir dünya sunar.
ZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN.
Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana baktı, bende ona baktım.
"Bu adamla seni evlendirmek zorundayım Yağmur, bu adama karşı çok dikkatli olacaksın duydun mu beni?" Dedi, şaşkınca ona baktım, ilk defa beni düşündüğüne dair bir konuşma yapmıştı. Ama bu beni zorla evlendirdiği anlamını değiştirmezdi.
Yinede uzatmamak adına, "tamam" diyerek içeriye geçtim, adamın ismi neydi acaba? Neyse, adamın yanına mecburen oturdum ve bacak bacak üstüne atarak elimle oynamaya başladım, adam benden tarafa bakmazken yutkundum.
Sakin olmam gereki-
"Evet kızım nasılsın? Maşallah pekte güzelsin." Diyen amcanın sesiyle daha bir gerginleştim.
"İyi... iyiyim amca." Dedim, acaba amca demese miydim? Amca ise bana gülerek baktı.
"Bana Arda baba diyebilirsin." Dedi, baba demek doğru gelmiyordu.
"Peki," dedim sadece, Arda amca ile babam konuşurken bende anneme bakıyordum, o bile stres içinde yanımdaki adama bakıyordu. Adını sorsam bana söyler miydi ki?
"Şey... adını öğrenebilir miyim?" Dedim yanımdaki adama mırıldanarak, adam yaslandığı yerden bana baktı.
"Kerem."