DOĞRULAR YA DA ANILAR

Yapmanız gereken şey basit yazısı belirdi önlerindeki ekranda , hepsi neden bu adaya hapsedildikleri sonunda anlamlandırabileceklerini sandılar. Birçoğunun aklında hâlâ mülakatın diğer bir aşaması olarak sınava tâbi tutuldukları düşüncesi dönerken bazıları ise işin organ mafyası ile bile bağlantılı olabileceğini düşünüyorlardı.

Fakat olay bunlardan tamamen farklıydı.

" Sizden beş yaşındaki bir çocuğun bile oynayabileceği bir oyun oynamanızı isteyeceğim. "

Ekrana yansıtılan yazı ile beraber Çağan sinirlerine hakim olamadığında " dalga mı geçiyorsun lan sen bizimle oradan bakınca evcilik falan oynayacak tiplere mi benziyoruz. " diye bağırmıştı ama bağırması kumanda merkezindeki kişi için işleri sadece daha da eğlenceli hâle getiriyordu.

" Haklısın Çağan ben de evciliği sevmem zaten sahte mutluluk tabloları midemi bulandırıyor neyse ki sizin oynayacağınız oyunun adı bir doğru üç yalan. "

Oyunun ismi hiçbiri için bir şey çağırıştırmadığından belki bilen biri vardır umuduyla herkes birbirine baktığında hoparlörlerden bir kahkaha sesi yankılanmıştı. Bu gerçekten de korkunç bir sesti.

" Aman sakın siz kafanızı yormayın benim canım piyonlarım , oyunumuz çok basit. Her siren sesi duyduğunuzda içinizden dört kişi seçeceksiniz ben de seçtiğiniz kişilere bir soru soracağım. Eğer en az iki kişi doğruyu söylerse turu geçersiniz ki benim umudum da bu yönde ama eğer doğru söyleyen sadece bir kişi olursa üç yalan bir doğruyu götürür ve hepiniz yalan söylendiğinizde olacağı gibi kaybetmiş sayılırsınız. Oyun , zamanında benden ve ondan sakladığınız her şey gün yüzüne çıkana dek devam edecek. Ha bu arada umarım kaybetmezsiniz çünkü kaybettiğiniz takdirde o turda sorduğum şeyi bir daha hatırlamamanız üzere hafızanızdan sileceğim. Ya doğrular ya da anılar tercih sizin. "