Karanlık huzur mekanıydı,korku değil.Uyku bir son verişti sıkıntıya,bir süreliğine de olsa.Ki hayatımda yer bulamıyordu bu sözler.Benim için uyku kuşku vaktiydi.Gecenin bir vakti kuşku haliydi.Ve kulağımda anlamlandıramadığım bir ses.Ne olabilirdi ki anne ve babamdan başka.Başlamışlardı yine tartışmaya.Belliydi ki huzur çalmayacaktı bu kapıyı.Eksikliğinde değer bulurdu ya herşey ve can için bir damla mutluluk kafiydi.Ki kendi mutluluğumu unutalı çok olmuştu annemi gözyaşlarıyla sarmaş dolaş gördüğümden beri.Acıydı çok değerline senin gözünle bakılmaması.Ve hatta zarar verilmesi.O küçük eller biçareydi olanların karşısında,en acısıda bu değil miydi zaten?O müthiş tartışmaların tek sebebiydi babam,gözümde .Bir el kaldırışı yeterdi dünyanın en kötüsü ilan etmeye.Kapının köşesinden gizlice izlemekti yapabildiğim ve her seferinde kan donduran şeyler yaşamak.Bazen çaresizlik kadarı yoktur canı yakan ama gözyaşı mesken tutmuştu ömrü.Sevmezdim ağlamayı.Benim için acizlikten başka birşey değildi.Ne faydası vardı sanki.Düzeltebiliyor muydu olanları,hafifletebiliyor muydu acıları ve döndürebiliyor muydu gidenleri?
Yavuz üç çocuğunu ve eşini gözlerinin önünde kayıp eder. Şizofreni başlar ve ressam bir genç çocuğu en büyük oğluna benzetip kaçırı. Ona kendi oğlu gibi davranır