Ah... kokusu , teninin yumuşaklığı , saçlarının karışıklığı , bakışları ve dokunuşu...
Her şey olması gerektiğinden daha mükemmeldi.
'' Sadece bu gece benimle uyur musun ? '' diye sorduğunda bu kadar ileri gidebileceğimizi tahmin etmemiştim. Bir gece de olsa eşimle olan bağımı hissetmek istediğim için kabul etmiştim. Ama bu yaşadığımız çok başka bir birliktelikti.
Eli yanağımdan boynuma doğru kayarken bütün hücrelerim ona tepki vermişti. Gözlerinde ki karanlık beni yutmak istiyor gibiydi. Bu zamana kadar kaçtığım ve korktuğum bu karanlık bu gece ona teslim olma dürtümü durduramazdı.
Elini boynuma götürdü. Sıkar pozisyonda duruyordu ama asla zarar verici değildi. Yüzünü kulağımın altına getirdi. Hayatında ki son nefesmiş gibi çekti kokumu içine.
'' İris... '' kulağıma ismimi fısıldama şekli içimde ki zevki daha çok açığa çıkarmıştı.
'' Ares...'' ben de onun ismini aynı şehvetle havaya doğru fısıldadım.
Belki bunu yapmamış olsaydım , belki ona karşılık vermemiş olsaydım işler daha ileriye gitmeyecekti. Ama bu gece onunla olabileceğim son geceydi. Bu gece eşimle beraber zevk alabileceğim ilk ve son geceydi. Hayatımda bir kere olsun bencilce bir karar vermek için son şansımdı.
Ve ben bu şansı bundan daha değerli bir an için kullanamayacağımı bilerek kullandım.
Dudakları dudaklarımı bulduğunda artık durmak için çok geçti...
Araba sürerken aniden karşısına çıkan kadınla sinirlenen Gece, kadına saygısızlık eder. Kadın ise sadece anlamadığı bir dilde birşeyler fısıldar.
Kadınla tartışan gece ilk uykusundan uyandığında kendini başka bir yerde, başka bir zamanda bulur. Bu bir lanettir. Gözlerini açmadan önce zengin bir iş kadını olan Gece, uyandığında İtalya krallığının kölesidir. Gece'nin başından garip olaylar geçer.Peki sizce Gece bu lanetten kurulabilecek midir?