"Emre?"
"Efendim?"
"Biliyor musun, insanlar yalan söylerken enerji kaybederlermiş."
"Yani?"
"Bununla ilgili bir deney var. Kollarımı iki yana açacağım. Sen de söylediğim şeylerden sonra kollarımı indirmeye çalışacaksın. Doğru söylersem inmez, yalan söylersem iner. Anlaştık?"
"Sırf çenenden kurtulmak için yapıyorum Gizem, bilesin!"
Şu an yaptığımız cidden çocukluktu ama Gizem'in o mıncırılası yüz ifadesini yapması, elimi kolumu bağlıyordu. Hemen karşıma geçip kollarını açtığında güldüm.
"Emre çok yakışıklısın."
İlk defa söylediği iltifat karşısında şaşkınlığa uğrayıp kolunu indirmeye çalıştım ve inmedi. Gülümsemem genişlerken Gizem bana göz kırptı. Bu kız bugün fazla mı iddialıydı?
"Hamileyim!"
"NE!"
***
Gizem ve Emre.
Hayatlarındaki tek ortak nokta , hiç karşılaşmadıkları üniversiteleri olan iki genç.
Olmadık bir zamanda, olmadık bir şekilde tanıştılar... Saçmalamanın dibine vurduklarında arkadaş oldular birbirlerine, zorluklar karşısında destek. Kamera karşısında ise .... Karı - Koca.
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam.
Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Onu alarak buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak, gülümsemesiyle çıkan güneşte ısınmak istiyordu.
Hale Seçkin.. onu 1 yıldır kanatlarının altında yaşatıyordu. Her ne kadar BERCESTE bunu bilmesede...
+18 içeriklidir. (sahneler/ argo kelime ve konuşmalar vardır.)