Hayat , kimine göre sevgi ile dolu bir yer , kimine göre ise sevgisiz, acılarla dolu bir karabatak. Aras bu hayatın karabatağıydı . Hiç sevgi görmemiş bir adam , başka birine sevgisini gösterebilir miydi? Üstelik kendi bile sevginin ne olduğunu bilmezken. Bir kaza sonucu karşılaştığı o yeşil gözlü kız Seren,Kendisinin bir cani olduğunu ,insafsız biri olduğunu söylüyordu. Haklıydı da Aras bir insafsızdı. Hayata karşı hep savaşan bir insafsız.
Peki her şey gerçekten göründüğü gibi miydi ? Niye hiç kimse hayatta görünmeyen acıların da olduğunu kabullenemiyordu?
O yeşil gözlü kız , İnsafsızın yüreğinde ki kôr gibi yanan ateşe su serpebilecek miydi ?
Ya da o kôr gibi yanan ateşte ikisi de yanıp kül mü olacaktı ?
" Hayat bazen göründüğü kadar vardır. Görünmeyen yerleri görebilmek ,sadece vicdanlı ve inançlı insanların yapacağı bir şeydir."
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."