Hayat , kimine göre sevgi ile dolu bir yer , kimine göre ise sevgisiz, acılarla dolu bir karabatak. Aras bu hayatın karabatağıydı . Hiç sevgi görmemiş bir adam , başka birine sevgisini gösterebilir miydi? Üstelik kendi bile sevginin ne olduğunu bilmezken. Bir kaza sonucu karşılaştığı o yeşil gözlü kız Seren,Kendisinin bir cani olduğunu ,insafsız biri olduğunu söylüyordu. Haklıydı da Aras bir insafsızdı. Hayata karşı hep savaşan bir insafsız.
Peki her şey gerçekten göründüğü gibi miydi ? Niye hiç kimse hayatta görünmeyen acıların da olduğunu kabullenemiyordu?
O yeşil gözlü kız , İnsafsızın yüreğinde ki kôr gibi yanan ateşe su serpebilecek miydi ?
Ya da o kôr gibi yanan ateşte ikisi de yanıp kül mü olacaktı ?
" Hayat bazen göründüğü kadar vardır. Görünmeyen yerleri görebilmek ,sadece vicdanlı ve inançlı insanların yapacağı bir şeydir."